Ali koşarak odadan çıktı Ahmet ve Serdar'a;
-hemen arabdan yedek aynayı getirin hemen!dedi ve odaya tekrar girdi ayna nın çatlamasıyla birlikte ritüel de bozukluk oluştu birden Seyfullah geriye doğru çekildi.Ali tam o sırada odaya girdiği için hemen Seyfullah'ın yanına koştu.Niyazi sıkı bie şekilde Emin'i tutmaya devam ediyordu.
Emin:bırak lan beni bıraak! diye bağırdı ve çırpınıyordu olduğu yerde.Niyazi'nin yardımcı cinleri harekete geçmişti onu korumakla görevliydiler ve gerekeni yapmaya çalışıyorlardı.
Emin:söyle o müslaman cinlerine onlar öldürücem! dedi.
Niyazi Emin'i yere yatırdı boğazını daha sıkı tuttu öksürmeye başlamıştı artık köşede gördüğü odunla kafasına vurup bayılttı.
Niyazi:abi kalkın ritüel iptal bunu ben çözücem böyle olmuyo gerçekten.dedi
Ali:sen manyak mısın oğlum tek başına nasıl başa çıkıcaksın bununla!dedi
Niyazi:abi ben ne yapıcağımı biliyorum bugün bir şey yapmayacağım bir kaç gün sonra..dedi
Ali:emin misin?dedi
Niyazi:abi evet uzatma.dedi
Ali yavaşca Seyfullah'a yardım ediyordu kalkması için odanın dışına çıkardı onu.
Ali:Ahmet Seyfullah'ın arabaya gitmesine yardımcı olun hadi geliyoruz bizde.dedi ve odaya girdi.aynaları toparlayıp Serdar'a verdi.mumlardan 2-3 tanesi yanıyordu onuda son toparlanmalar için söndürmedi.
Niyazi Emin'in kafasındaki siyah örtüyü yavaşca kaldırdı ve boğazındaki izleri gördü çok kötüydü zorla konuşmuş ve ses telleri patlamış gibiydi.Niyazi çok kötü oldu ama belli etmeden Emin'i kaldırdı arabaya doğru Ali ile birlitke götürdüler ve tekrar Seyfullah'ın evine gittiler.arabada giderken derin bi sessizlik oluştu ve;
Serdar:neden böyle oluyo neden ölmüyo! dedi
Niyazi ses tonu kısık bir şekilde ''elbette ölücek'' dedi.Ali Niyazi'nin ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlayamadı sesini çıkarmıyordu ne yapıcağını bilmesede en iyisini yapıcağını biliyordu.sorunsuz bir şekide eve varmışlardı herkes çok yorgundu Emin zaten uyuyordu onu direk kucaklarına alıp yatırdılar.Seyfullah banyoya gidip abdest aldı.Ahmet de su içmek için mutfağa gitti.yukarı dolaptan bardak aldı tam çeşmeyi açmak için elini uzattığında kolundan kan aktığını farketti çok şaşkındı bardağı bırakıp direk içeri koştu.
Ali hemen Ahmet'in kolunu açtı ama kolunda bir yara yoktu bu kanın sebebinin ne olduğunu anlayamadı.Seyfullah abdestini alıp içeri girmişti hep bir arada oturuyorlardı.
Ali:Ahmet bu kolunun sebebi muhtemelen yaşadığın olaylardandır yani şöyle.. dedi ve Niyazi sözünü kesti;
-yani şöyle kardeşim Emin'e olanlar seni büyük etkilemiş bu durumlarda pasif kişilerin o ortamda bulunması doğru değil çünkü bir çok halüsilasyon tarzı şeyler görebilirsin böyle şeyler genelde burun kanamasıyla olur ama senin ki farklı biraz bunu sebebini öğrenicem merak etme.
Ahmet:bana da bir şey olmaz ama dimi?dedi titrek bir ses tonuyla çünkü oda korkuyordu doğal olarak.
Niyazi:bir şey olacağını sanmıyorum ama yinede garantiye almak lazım.dedi ve cebinde bir muska çıkartıp Ahmet'e uzattı.Al tak bunu.dedi
Ahmet: ne ki bu?
Niyazi:neye benziyo oğlum muska işte tak onu.dedi
Ahmet:tamam.dedi
Ali:Niyazi neden onu taktırıyosun?dedi.
Niyazi:abi koruma amaçlı işte merak etme yanlış bişey değil.dedi
Seyfullah:hadi bi çay koyalım şu durumda ne kadar mantıklı bu bilmiyorum ama hepimiz yorulduk.dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.