Uzun bir süre geçmişti saat neredeyse 19:00 a yaklaşmıştı Ali ve Niyazi büyük bir gerginlikle Eyüp'ün gelmesini bekliyordu.
Herkes bir aradayken Ali konuşmaya başladı;-biraz geç oldu söylemek için ama Eyüp buraya gelecek. Yani sanırım yolda olmalı.dedi
Emin: ne diyorsun abi sen Eyüp ne alaka?dedi
Feyzullah:harbiden Ali bu ne demek şimdi Eyüp geliyor falan?dedi
Ali:ya bi durun bir planımız var yapmak zorundayız açıkçası başka çaremiz kalmadı.dedi
Selim:abi ama ben ona gitmek istemiyorduk tekrardan lütfen beni gönderme.dedi Selim yanlış anlamıştı.
Ali:yok oğlum yok sen bir yere gitmiyorsun sakin öyle düşünme hepsi Emin abin için bana inan.dedi
Emin:derken?dedi
Ali:Ya bize yardım edecek ya da sana musallat olan cini onun bedenine hapsedicez. Dedi
Niyazi:yani bize yardım edebilme ihtimali yok gibi bir şey ama yine de ilk tercihimiz o olucak. Bence direk harekete geçmeliyiz ama olsun.dedi
Ali:ya oğlum sen niye bi ağırdan almıyorsun elinde olsa gelir gelmez öldürüceksin.dedi
Niyazi:napıyım abi sevmiyorum.dedi
Ali: oo sevmiyorsun diye herkesi döv o zaman?dedi
Niyazi:yok tabi O kadar da değil ama neyse tamam bunu konuşmayalım.dedi
Ali:e bencede. Neyse belki gelmek üzeredir ben bi arayım.dedi ve hem sigara içmek için hem de Eyüp'ü aramak için dışarı çıktı.
Ali:alo geliyorsun dimi?dedi
Eyüp:geliyorum Ali geliyorum anca çıkabildim. Ama umarım bu bir oyun değildir.dedi
Ali:sana kaç kere diyeceğim ne oyunundan bahsediyorsun.dedi
Eyüp:sizden beklerim Ali.dedi
Ali: yok oyun falan uzatma işte ihtiyacımız var.dedi ve yüzüne kapattı Eyüp bu durumdan kıllanmakta haklıydı aslında.
Ali içeri girdi.
-Geliyormuş ama ne zaman gelir bilmiyorum tahminen 2 saate falan burada olacaktır bakalım nasıl olacak. Açıkçası fazla gerginim.dedi her şey kusursuz ilerlerken bir an da dışarıdan büyük bir acı dolu ses geldi hemen herkes cama koştu.
Sokağın ortasında biri dizlerinin üzerine çökmüş ve sanki birisi onu bıçaklıyormuşcasına bağırıyordu.
Feyzullah:sakın biri çıkıp bakmayı düşünmesin.dediAli: tabi ki kimseyi göndermem şuan.dedi
Emin:abi bakalım!diye bağırdı
Ahmet:hayır Emin ne saçmalıyorsun sen.dedi
Emin ısrarla bakmalarını istiyordu onlar hayır dedikçe ben çıkıp bakayım diyormuş. Emin neden bu kadar ısrar ettiğine kimse anlam verememiş de olsa bir şekilde ikna edip bakmasını engellemişler.
Ses gittikçe uzaklaşıyor gibi gelmiş.
Ali:arkadaşlar Seyfullah!diye bağırmış
Niyazi: ne olmuş ona.dedi
Ali:Yani o olabilir mi sonuçta bulamadık.dedi
Bu biraz mantıklı gelmişti.
Niyazi:ama bu bir oyun da olabilir.dedi
Ali:Ben çıkıp bakacağım kimse çıkmasın Niyazi Emin sana emanet Feyzullah gel bakalım.dedi
Feyzullah isteksiz bir şekilde de olsa çıktı.
Feyzullah:Ali çok yaklaşma tamam çıkmayı kabul ettim ama oraya kadar gitmem.dedi
Ali:Tamam tamam ama biraz gel en azından burdan bir şey anlaşılmıyor.dedi
Ve bir kaç adım attıktan sonra Seyfullah diye bağırdı o acı sesleri bir süre dindi ve gördükleri adam yavaş yavaş onlara doğru döndü daha sonra..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.