Serdar bişey yapamadı yanına gidip yardım etmek istedi ama olduğu yerde kalmıştı hareket edemiyordu sanki biri onu sıkıca tutuyor gibiydi.yavaşca kafasını çevirmeye çalıştı ve arkasında büyük siyah bir varlık gördü.onunla göz göze geldi siyah varlık 2 parmağını Serdar'ın gözüne koymuş ve tam oymak üzereyken Serdar büyük bi çığlık atıp yere yığılmış Emin Serdar'ın sesini duymuş ve mutfağa koşmuş
Emin:noldu Serdar! Dedi
Serdar konuşamıyordu çünkü hâlâ korkuyordu bu olay onu çok etkiledi derken aslında gelen kişinin gerçek Emin olmadığını anladı o gelen kişi kötü bir kahkaha atarak Serdar'ı boğmaya çalışıyordu.
Emin uyandı ve Önce mutfağa gitti tam tahmin ettiği gibi Serdar oradaydı baygın bir halde yatıyordu ona olanları rüyasında görmüştü ve hemen Niyazi'yi uyandırıp Serdar'a bakmasını ve olanları söyledi. Niyazi Serdar'ı uyandırmaya çalıştı zor da olsa uyandırdı ve salona götürüp bir su falan verdi kendine gelmesini sağladı ondan sonra anlatmasını istedi.
Serdar:ben gece su içmek için kalktım sadece suyumu içtiktikten sonra tekrar yatmaya gidicektim ki içeride Emin'in baş ucunda bir sürü siyah gölgeler vardı..Emin:bu kısmını ben rüyamda görmedim ama sadece sana olanları gördüm. Bu nasıl oluyor yani ? Dedi
Niyazi:Emin demekki o kısım gerçekti ve kendine olanları rüyanda görmüyosun. Neyse Serdar sen bi devam et önce.dedi
Serdar:sonra bağırmaya çalıştım kaç kez ama olmadı yardıma gitmek istedim bişey beni tutuyo gibiydi ondan sonra arkamı dönüp baktığımda büyük siyah bir gölge vardı ve elleriyle gözlerimi oyucaktı ondan sonra Emin'in geldiğini gördüm ama gerçek Emin değildi beni boğmaya çalıştı sonrasını da bilmiyorum bayılmışım.dedi
Niyazi şaşkınlıkla dinliyordu Serdar bunları rüya sanıyordu ama aslında gerçekten yaşamıştı bunları Niyazi onu korkutmamak için gerçeği söyleyemedi ama bi yandan da neden Serdar'a böyle bişey oldu diye düşünüp duruyordu. Belki bi kaç hareketlilik olması normaldi ama bu derece yakınlaşmaları Serdar'ın hayatını tehlikeye atmaya yönelikti.
Serdar:bişey söylesene Niyazi noldu?dedi sesi titriyordu çok korkmuştu.
Niyazi kafasını önüne eğmiş bir şekilde:
-tamam işte korkma rüya yani rüyadır.dedi ama yalan söylediği belliydiSerdar:doğruyu söyle bana böyle bir rüya olması ne kadar mümkün!dedi
Emin bir köşeye gitti dizlerine kapanıp ağlamaya başladı.
Serdar: sana noldu Emin?dediEmin:herşey benim yüzümden Allah belamı versin ben artık benim yüzümden size zarar gelmesini istemiyorum!dedi
Niyazi:saçma sapan konuşma tamam mı! Biz istedik sana yardım etmeyi başımıza ne geleceğini bile bile yanında kaldık kendini suçlayıp durma.bilerek yaptığın bişey değil! Dedi
Serdar:her ne kadar acı çeksekde biliyoduk ne olucağını Emin!dedi
Emin:olsun bilsenizde ben dayanamıyorum artık hem sizin hemde benim canım yanıyo bırakın teslim oluyum bitsin bu.dedi
Niyazi Emin bi tokat attı.;
- kendine gel lan!diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.