Emin:biraz dışarı çıkmak gerçekten çok iyi geldi. yaşadığımı hissettim Niyazi.dedi
Niyazi: o kadar haklısın ki ama seninle beraber biz de aynı durumdaydık ve şu an için seni böyle görmek beni ne kadar mutlu etti bilemezsin.dedi
Emin:iyi ki varsınız be.dedi bu kısa duygusallıktan sonra biraz daha gezmeye devam ettiler. sonrasında artık eve gitmek için yola koyuldular çok bir mesafe yoktu.
giderken karşıdan gelen bir adam gördüler ve yanlarından geçerken adam onlara tuhaf tuhaf baktı Niyazi de gözünü kaçırmadan adama bakarak geçti ve o baktıkça adam gözlerini kaçırıp yoluna devam etti. Niyazi'de çok takılmadan yola devam etti. ve en sonunda eve gelmişlerdi. Evde Ahmet ve Selim dışında kimse yoktu.
Emin:Ali abiler nereye gitti?dedi
Ahmet:bilmiyorum üçü birlikte çıktı ama nereye gittiklerini söylemediler.dedi
Niyazi:allah allah acaba nereye gittiler.dedi
Ahmet:yani çok merak etmeyin gelirler birazdan öğreniriz.dedi
Emin: tabi orası da öyle adamlar her yaptığını bize haber vermek zorunda değiller sonuçta.dedi
Ahmet: evet.dedi
Niyazi: tamam ben odaya çıkıyorum biraz.dedi ve çıktı biraz tek başına oturup kafa dinlemek istiyordu ama düşünceleri onu rahat bırakmadı bir an da amcası geldi aklına ailesinden uzak olduğu geldi etrafa karşı ne kadar umursamaz gözükse de en çok o yıpranmıştı çok da güzel bir hayatı olmamıştı o odada öylece düşünürken Ahmet ve Emin de aşağı da dertleşiyordu.
Ahmet:Niyazi'nin hakkını ödeyemeyiz kendi yaşantıları onu yeterince üzmüşken bide bizimle uğraştı.dedi
Emin:tabi ki öyle keşke elimden bir şey gelse onu mutlu edebilmek için ama yok işte beni böyle gördüğü için mutlu olduğunu söylüyor ama yalan olduğuna eminim yani ne kadar mutlu olduğunu söylese de için de ki o burukluğu hissedebiliyorum.dedi ve tam sırada kapı çaldı ve Ahmet açtı.
gelen Ali, Eyüp ve Feyzullah'tı ama arkalarında da bir kalabalık vardı onlarda Sacide ve Salih'ti (Emin'in anne ve babası).
Ahmet:siz şaka yapıyorsunuz!dedi ve amcasına (Salih'e) sarıldı. Emin de onları görür görmez kalkıp önce annesine sonra babasına sarıldı. onları görmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki hiç bırakmak istemiyordu.
Ali:e hadi içerde devam edin sarılmanıza.dedi ve hep birlikte güldüler.
Emin:abi siz annemleri almaya mı gittiniz yoksa!dedi
Ali:evet oraya gittik bilerek haber vermedik beklnmedik bir şey olsun dedik.dedi
Emin: of beni kalpten götüreceksiniz en sonunda.dedi
Ali:yok biz senin ölmemen konusunda kararlıyız artık.dedi ve yine bir kahkahalar koptu.
Salih: ee oğlum şimdi nasılsın?dedi
Emin:iyiyim baba iyiyim Ali abiler sağ olsun her şey onların sayesinde.dedi
Salih:Ali bizi çok korkuttu. uzun sürse de başardı ya ben başka bir şey istemem daha.dedi
Ali:elimiz de değildi ki Salih ayrıca en çok Niyazi'nin yardımı dokundu.dedi ve daha sonra ;
-Niyazi nerde?dediEmin:o yukarıda odada abi biraz yalnız kalmak istedi. ve evet baba Niyazi olmasa ben şu an çoktan ölmüştüm.dedi
Salih:beni şaşırtmadı ona güvenmem gerektiğini biliyordum.dedi
daha sonra Emin annesi ve babasıyla vakit geçirmeye başlamıştı bol bol sohbet muhabbet ediyorlardı. annesi kız kardeşiyle ilgili;
-oğlum teyzen de pek iyi değildi yani ilk onunla kaldığımız zamanlar da onda da böyle bir şeyler sezdik ama şimdi durumu ne bilmiyorum anneannenler iyi diyor ama bilmiyorum.dedi
Emin:anne bunu niye şimdi söylüyosun ama neden daha önce demedin!dedi
Sacide:oğlum biz de bilmiyoruz bir şeyi nasıl diyim sen burada canını kurtarmaya çalışırken ben sana onu nasıl diyim.dedi ve haklıydı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.