Feyzullah:O kitabı aldıktan sonra bizi kimse kurtaramaz başımıza bela açıyorsun.dedi
Niyazi:kimin umrunda yeter artık buraya kadar.dedi
Ufak bie gerginlikten sonra ayak sesleri gelmeye başladı ordan oraya koşan bir ayak sesi bu ses tam da diplerindeydi ve daha da fazla yaklaşıyordu.Niyazi kitaba sıkıca sarıldı ve gelen sesten korktuğunu belli etmemeye gayret ediyordu. Neredeyse hepsi ölümle burun buruna gelmişti.
Uzaktan bir ses geldi. insan sesiydi bu ama onlardan nefret ettiği ortada olan bir insan sesi.
Ali:olabildiğince sessiz olun ne söylediğini anlamalıyız.dedi bunları fısıldayarak söylüyordu.
Uzaktaki ses çok korkutucu ve gür bir sesti.
-O kitabı aldığınız yere bırakmanızı şiddetle istiyorum.diye yükseldi bir anda herkes anlamsizca etrafına bakıyor ve sesin kimden geldiğini anlamaya çalışıyordu.
Niyazi:ya karşımıza çık ya da bu kitabı burada yakarım.diye çıkıştı bir anda
Ahmet:sen ne diyorsun lan ne saçmalıyorsun zaten korkudan altımıza edicez karşımıza çık diyorsun bide gerizekalı.diye fısıldadı
Bir süre sessizlik oluştu ve bu sessizliği Niyazi tekrar bozdu
Niyazi: hadi çıksana karşıma yoksa kitabın yanmasına ve işinin içine etmemize razı mi olacaksın seni pislik.diye bağırdı
Kimse Niyazi'ye söz geçiremiyordu bu yüzden herkes olabildiğince dikkatli bir şekilde onu izliyordu.
-sen benim işime karışabilecek kadar büyük değilsin! Diye bir bağrıltı geldi oldukları yer deprem olmuşçasına silkelendi.
Niyazi: sizden üstünüm ben hadi lan çık karşımıza çık ne istiyorsun söyle şerefsiz!diye bağırdı
Uzaktan bir şey yaklaştığını anladılar hepsi bir anda geri çekildi ve o şeyden kahkaha sesi gelmeye başladi
-daha beni girmeye cesaretin yok karşıma çık diyorsun. Şimdi o kitabı bırak.dediNiyazi:Ali abi çakmağı ver hemen.diye fısıldadı Ali dikkatli ve sessiz bir şekilde çakmağı uzattı Niyazi herhangi bir sayfasını açtı ve düşünmeden yakmaya başladı uzaktaki ses buna çok sinirlendi ve bir anda onların etrafını sarmaya başladı bu kitabın yanması onu oldukça kızdırmıştı ama kimsenin umrunda olmadı.
Niyazi:şimdi hangimiz daha büyük konuş ulan.dedi o uzaktaki ses yani cin Niyazi'ye yaklaşmaya çalıştıkça bir şey onu itiyordu ve asla yaklaşamıyordu bu yüzden Ahmet'e bulaştı bir anda Ahmet nefessiz kaldı ve bıçaklanmışcasina olduğu yerde kalıp acı içinde inliyordu Niyazi bunu görünce çok sinirlendi elini Ahmetin omzuna koydu ve en kuvvetli dualardan okumaya başladı Ahmet kendine gelmeye başlarken etrafta onları taslayan bir sürü cin bulunuyordu çok zor bi şekilde oradan uzaklaşmayı başardılar ama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.