Niyazi kendini kötü hissediyordu hava almak istedi ama bunun için yanlış bir zamanlama yaptı.kafasında ne olduğunu anlayamadığı sesler vardı ve buna engel olamıyordu nereye gittiğini bilmeden ilerliyordu sokakları sadece sokak lambası aydınlatıyordu aslında çok ürkütücüydü çünkü teknik arızalardan dolayı bir kaç tanesi kendi kendine yanıp sönüyordu ama Niyazi bunu takmıyordu bile. yürümeye devam etti yaklaşık 15 dakikadır böyleydi ve Serdar da şüpelenmişti çünkü Niyazi geliceğini söylemişti.
Serdar Niyazi'ye bakmak için aşağı indi önce etrafa bakındı daha sonra tuvalete baktı ama hiç bir yerde onu göremedi.Ahmet'i uyandrıp ona söylemeye karar verdi ve yukarı çıkıp Ahmet'i uyandırarak durumu anlattı;
-Ahmet kalk kalk galiba Niyazi dışarı çıktı.dedi
Ahmet:bu saatte ne işi var dışarda,bilmediği bi yerde.dedi
Serdar:işte bilmiyorum tuvalete gidip yatmaya gelicem dedi geri gelmedi.dedi ve o sırada birden Emin kalktı ama gözleri kapalıydı bir nevi uyur gezerlik gibi. ikisi birden Emin'e baktı çok korktular bi anda Emin bi anda kahkaha atmaya başladı Serdar yanına gidip onu silklerek ''kendine gel lan'' dedi Emin duymuyordu resmen devam ediyordu
Ahmet:dur Feyzullah abiy çağırıyım.dedi ve hızla odadan çıktı.Feyzulla'ın odasına girdi ve çok hızlı olmadan sessiz bi şekilde onu uyandırmaya çalıştı.
Ahmet:abi kalk kalk lütfen Emin'e yine bişey oldu Niyazi'de ortalıkta yok.dedi
Feyzullah neye uğradığını şaşırdı bi anda;
-nasıl Niyazi yok Emin'in nesi var hemen bakıyorum!dedi
o sırada Ali ve Seyfullah da uyanmıştı ve Emin'in yanına gelmişti ama Emin Serdar'ı etkisi altına almıştı onu duvara dayamış ve bişeyler söylüyordu Serdar bu sırada acı çekiyordu ama onun elinden kurtulamıyordu. hemen Feyzullah girince bişeyler okumaya başladı ve Emin'i kolundan sertçe tutup kendine çevirdi gözleri hala kapalıydı birden sert tepki alınca gözlerini yavaşca açtı ve kıp kırmızıydı.Feyzullah'a saldırmaya çalıştı ama başaramıyordu Ali de Feyzullah'a yardımcı oluyordu.Seyfullah Serdar'a bakıyordu
Ahmet:abi ben Niyazi'ye bakmaya gidiyorum.dedi ve kimse engel olamadı oda çıktı dışarı. saatin kaç olduğuna aldırış etmeden Niyazi'ye bağırıyordu Niyazi çok uzaklaşmadığı için bunu farketti ve Ahmet'in yanına doğru hızla geldi.
Niyazi:noluyo gece gece ne bağırıyosun!dedi
Ahmet:şuan gece gündüz umrumda değil napıyosun lan bu saatte!dedi
Niyazi:hava almaya çıktım bişey mi oldu?dedi
Ahmet:Emin yine fenalaştı her seferinde Serdar'a zarar veriyo yine yaptı!dedi
Niyazi:koş koş daha fazla oyalanmayalım burda!dedi ve eve doğru koşup gittiler
hemen Emin'İn yanına çıktılar geldiklerinde zar zor bi şekilde Emin'i tutmaya çalışıyorlardı ama Emin neden olduğunu anlayamadıkları bi şekilde Serdar'a nefret kusuyordu aslında Emin değilde içindeki o şeydi..
Serdar:ne istiyosun lan benden!diye bağırarak yakasına yapıştı.
Emin:sen biliyosun!diye bağırdı aslında konuşan Emin değildi.
Ali:Serdar neyden bahsediyo?dedi
Serdar:sana istediğin şeyi vermicem bunu bilmeliisin!dedi
Emin Serdar'a çok şiddeti bi yumruk attı Serdar hemen yere yığıldı bu sırada Feyzuallah Emin'i alıp boş bir odaya götürdü içeriye sadece Ali ve Seyfullah'ı aldı Emin'e birşeyler yapmaya başladılar. bu sırada Ahmet ve Niyazi de Serdar'ın yanında olup biteni öğrenmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.