Niyazi olması gerektiği gibi ritüeli tamamladı.
Eyüp: şimdi uyumayı dene Emin.dedi
Emin:peki abi ama umarım dediğin gibidir..dedi kuşkulu bir ses tonuyla
Eyüp: Seni böyle bir durum da kandıracak ya da oyalayacak değiliz Emin artık kendine gel.dedi ve çıkıp odasına gitti.
Ahmet:doğru söylüyor biraz sakin davran. senin korkunu hepimiz yaşıyoruz tabi ki ve yanındayız da bunu anla.dedi
Emin hiç kimseye cevap vermedi ve yattı.
Niyazi:hadi iyi geceler Ahmet.dedi
Ahmet:iyi geceler kardeşim.dedi
ve Niyazi odadan çıkınca aşağı indi ve biraz salon da oturdu. sonrasında hava almak için kapının önüne çıktı o sırada bir de sigara içiyordu. yaklaşık 15-20 dakika durduktan sonra içeri girdi ve mutfaktan ses geldiğini duydu gözlerini etrafa gezdirdi önce daha sonra hemen mutfağa gitti ve Feyzullah'ın su içtiğini gördü içi rahatladı çünkü biran korkmuştu.
Feyzullah:ne oldu oğlum ne bu telaş?dedi
Niyazi:bir şey yok abi korktum sesleri duyunca e seni de göremedim bi an.dedi
Feyzullah:neredeydin bu saatte birden kapıyı örtünce ben de korktum tabi.dedi
Niyazi:kapının önündeydim bi hava aldım öyle şimdi yatıyım artık hadi iyi geceler.dedi
Feyzullah:iyi geceler.dedi
Niyazi de yatmak için yukarı odasına çıktı. yatağa yattı. düşünmekten gözüne uyku girmiyordu...
sabaha yine sorunsuz bir şekilde başlamışlardı taa ki Eyüp'ün kapıyı açtığı o an a kadar..
arabadan bir şey almak için dışarı çıkacaktı ama karşısında gördüğü manzara onu geri itmişti hemen Ali'ye bağırdı tabi o bağrışını ev de olan herkes duymuştu ve koşarak geldiler.
Seyfullah öldürülmüş ve kapının önüne atılmıştı cebine hafif gözükecek şekilde bir not koyulmuştu. hepsi onun yanına koştu yaşadığına dair bir hareket almak için uğraştı ama ne yazık ki kılı bile kıpırdamıyordu. Notu Emin fark etti ve Seyfullah'ın cebinden çıkarıp açtı not Arapça yazılmıştı ve şunlar yazıyordu;
-''هذا دينك لي''
yani:' bu bana olan borcun' yazıyordu
Eyüp okuduktan sonra tekraladı 'bu bana olan borcun'
-peki kimden bahsediyor, kimin bir cine ne borcu olabilir?dedi
Ali: bu kesinlikle saçmalık Eyüp burada olan kimsenin onlara ne borcu ne de başka bir şeyi olamaz.dedi
Niyazi:ya Seyfullah abi zamanın da başka şeyler yaptıysa..dedi
Ali:orasını bilemeyiz ama geçmişte olan bir şey olamaz. Selim bunu bir tek sen öğrenebilirsin koçum lütfen.dedi
Selim:tabi abi yardımcı olurum ben.dedi
Feyzullah: bu cesedi ne yapıcaz. Ayrıca bu 2 oldu arkadaşlar bakın doğru düzgün üzüntümüzü bile yaşayamıyoruz geldiğimiz hale bakın.dedi
Ali:o kadar haklısın ki ben artık ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırdım.dedi
Niyazi:yolun ortasında çok dikkat çekiyoruz ama şu an.dedi
Ali:gömmekten başka çaremiz yok.. ama gömmeden önce arka bahçeye taşıyalım olan biteni öğrenelim sonra da en yakın mezarlığa gömüp namazımızı kılar geliriz.dedi
cesedi hep birlikte arka bahçeye taşıdılar ve Selim Seyfullah'ın ölü bedenine ellerini koyup gözlerini kapattı ve onlarla iletişime geçmeye çalıştı.
beklerken aynı zaman da bir şeyler fısıldıyordu.
Eyüp:sanırım başardı şu an konuşuyor olmalı.dedi
neredeyse yarım saate yakın bir süreden sonra Selim korkarak geri çekildi ve hemen anlatmaya başladı bazen kekeliyordu korkudan..
-Seyfullah abiyi cinler ka.. kaçırmış.. dedi
Eyüp: sakin ol ve devam et.dedi
Selim:Seyfullah abi onlarla bi anlaşma yapmak istemiş eğer onu sağ salim bırakırlarsa bir beden bağışlayacağını ve onun da Emin abi olduğunu söylemiş.dedi
Ali:vay şerefsiz demek bu kadarmışsın sen.dedi ve suratına tükürdü
Selim:Emin abi'nin başın da siz olunca ve onu kurtarmak için çabalayınca dokunamamış Seyfullah yani kayıp falan da değilmiş gayet buraya gelmiş izlemiş.. daha sonra zamanı dolunca onu affetmemişler ve sonuç bu..dedi
Niyaazi:pislik or**** çocuğu..derken Ali daha fazla konuşmaması için susturmuş
Ali:o ölmeyi hak etmiş zaten üzülmeye değmez bırakalım boş bir haneye çürüsün.dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.