Niyazi:Ahmet ne deseniz haklısınız ama şuan Serdar'ı bırakıp acı çekmemek mi yoksa kalmasını sağlayıp tek tek ölümümüzü beklemek mi? seç hadi.dedi Ahmet bir şey söyleyemedi sustu sadece.
Emin:benim için bunu yapmak zorunda değilsiniz bırakın bende öleyim en azından bir beladan daha kurtulursunuz bizi bırakıp gidin.dedi
Ahmet:lan sus bitane çarpıcam şimdi görüceksin ölmeyi!diye bağırdı
Niyazi:mal mısın lan sen ağzından çıkanı kulağın duyuyomu bak zaten şuan herkes oldukça sinirli farkındasın dimi saçma salak konuşma.dedi Ahmet ve Niyazi Emin'in bu söylediğine gerçekten çok sinirlenmişti.
Ali:ailesine ne söyleyeceğiz bu çocuğun biz herşeyi kafamıza göre yapıyoruz!dedi
Seyfullah:Ali haklı ama ailesi öğrenirse hepimiz fazlasıyla beddua yiyeceğiz.dedi
Niyazi:elimizden gelen başka bir şey varmı?dedi
Ali:yok ama böyle de olmaz ki be oğlum.dedi
Niyazi:bu Serdar'ın bi yakını Eyüp'le büyü yaptırmıştı kimdi o?dedi
Ali:hatırlamıyorum onu.dedi
Niyazi:öğrenmeliyiz.belki işimizi kolaylaştırır. belki de daha da zorlaştırır.dedi
Ali:öğrenmemiz bence işimizi kolaylaştırmaz.Sonuçta onların kanından bir insan öldü ve cinler yüzünden onun başına gelmesine de biz sebep olduk.dedi
Feyzullah:ben bu olayların yeni olduğunu düşünmüyorum.dedi herkes Feyzullah'a baktı bir süre oluşan sessizlikten sonra Ali;
-nasıl yani?dedi
Feyzullah:siz görmesenizde Serdar'ın bazı garip hareketlerini yakaladım yani 1-2 kez olduğunda pek umursamadım çünkü anlayamadım ne olduğunu.dedi
Niyazi:bende tuhaf hareketlerinin farkındaydım ama eskiye dayalı bir olay olabileceğini düşünmemiştim.dedi
Ali:bizim salaklığımız.Serdar'ın yakınının kime büyü yaptırığını bilmiyoruz ayrıca çok da eski sayılmaz.dedi
Seyfullah:şimdi olayı anladım ama Serdar bunun farkındaysa bize neden söylemesin.dedi
Niyazi:bence oda çok farkında değildi desem saçma olur galiba.dedi
Seyfullah:e tabi çocuk kendine yapılanı hisseder.ama bize anlatmaması canımı sıktı.dedi
Emin:korkmuştur belki.dedi ama bunu söylerken ki yüz ifadesi ve ses tonu çok tuhaftı.Emin'in bildiği bir şeyler vardı...
Niyazi:neyde korkmuştur?dedi ortam çok ciddileşmişti.
Emin gözlerini devirerek;
-bilmem.dedi
Niyazi:bildiğin bişeyler var belli ki dökül hemen.dedi elini Emin'in ensesine koyarak. çok sinirliydi aynı zamanda üzgün..
Emin:öncelikle elini çek!diye sert çıkıştı. bu davranışlara kimse anlam veremedi. ama o Emin değildi
Niyazi elini çekti ve sinirli bir yüz ifadesiyle;
-hayırdır Emin?dedi
Ali:Niyazi su.dedi
Emin:abini dinle hadi!dedi
Niyazi:ben bunu döverim.dedi ve konuşmasını bitirmesiyle yumruk atması bir oldu hemen Ahmet Niyazi'yi tuttu.Emin öylece yere yığılmıştı bir şey de söylemedi sadece sert bakışlarını attı.
Ali:lan Niyazi bi dur anlamıyo musun. ne bu hemen dalıyosun yeter bak.dedi
Niyazi:abi kusura bakma bana böyle babam bile gelse tutamam kendimi.dedi
Ali:şuan zorundasın kendine gel!dedi Niyazi sinirli olduğu için fazla konuşmadı ve bir şey söylemeden dışarı çıktı.
Ali:Ahmet şunun arkasından git iyi değil yanlış bir şey yapmasın.dedi
Ahmet:tamam abi.dedi ve oda çıkıp Niyazi'nin yanına gitti.
Emin toparlanıp ayağa kalkmaya çalıştı Ali yardım etti.
Demir:ee şimdi ne yapacaksınız?dedi
Ali:galiba Niyazi'nin dediğini yapmak zorundayız başka türlü elimizden bir şey gelmeyecek gibi.dedi
Seyfullah:peki ailesi ne olucak?dedi
Ali:inan bende bilmiyorum.dedi
Feyzullah:bence doğru düzgün arayıp anlatalım.dedi
Demir:bencede öyle yapın en mantıklısı şuan o.dedi
Ali:çok canım yandı gerçekten buna anlam veremiyorum neden Serdar neden!dedi durduk yere herkes fazlasıyla üzgündü.
Niyazi ve Ahmet de çok geçmeden geldiler. fakat onlar geldikten 15 dakika sonra kapı çaldı herkes evdeydi acaba gelen kimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.