Çarşafın altından çıkan kişiyi görünce şaşkınlığını gizleyemedi. O kişiyle uzun bir süre bakıştılar.İsmail de aynı şekilde, şaşkınlıkla olanları izliyordu.
Niyazi:keşke geberip gitseydin de, kim olduğunu görmeseydim.dedi
-: yapma! kimseye söyleme sana yalvarırım! gerekirse kendimden vazgeçerim ama, sus nolursun!dedi
Niyazi:artık adını ağzıma almak bana yakışmaz zaten. burda olmasa bile, elbet karşıma çıkacaktın ve sen de bunu çok iyi biliyordun neyin peşindesin sen? hala ya ne istiyorsun!diye bağırdı yol tenha olduğu için kimse onları görmüyor ve duymuyordu.
-: her şey bana zorla yaptırılıyor. istemiyorum ama beni öyle şeylerle tehdit ediyorlar ki..dedi ve daha fazla konuşamadı
Niyazi: pek de zorla yaptırılıyor gibi gözükmüyor. daha çok zorla yaptırıyorsun gibi gözüküyor. ama ben sana daha fazla ağzımı açıp bir şey demeyeceğim. gerekirse burda geber git, ama bir daha Emin'e bulaşma yoksa kendim öldürürüm ve inan kimin nesi olduğun gram umurumda olmaz.dedi ve daha sonra:
-bu masum insanları da, alet etme korkak pislik. İsmail abi kusura bakma hadi eyvallah hakkını helal et.diye ekledi
İsmail:helal olsun oğlum.dedi o da olanları az çok kafasında kurdu ve Niyazi'ye hak verdi.
daha sonra Niyazi eve doğru yol aldı kafasını dağıtmak için, biraz yolu uzatarak gitti o yüzden normalden uzun bir sürede eve ulaştı.
gittiğinde karşılaştığı manzara direk şuydu
''nereye gittin sen?'' sorusuna maruz bırakıldı. herkese dolaştığını söyledi. kimseye olanları anlatmadı.
neredeyse akşam oluyordu bugün yaşanılan şeyler içini kemiriyordu resmen. bunu anlatmak istiyordu ama, bir yandan da bir sıkıntı yaratmak istemiyordu.
daha fazla içinde tutmak istemedi ve Ali'ye :
-abi biraz çıkalım mı?dedi ama herkesin yanında söylemedi meraklanma olmaması için.
Ali de bir sorun olduğunu anlayarak hemen onayladı ve dolaşmak için diyerek evden çıktılar.
Ali:evet belli ki bir sorun var. yoksa beni böyle yürümeye davet etmezsin.dedi ve gülümsedi
Niyazi de gülümseyerek:
-öyle deme be abi biz de adam akıllı hareket edemiyoruz ki.dedi
Ali:biliyorum oğlum şaka yaptım neyse hadi sen anlat,dinliyorum.dedi
Niyazi:ben bugün çıktığımda İsmail'İn evine gittim.dedi cümlesine devam edemeden..
Ali:aferin sana yani yine duramadın dimi yerinde.dedi
Niyazi:dur abi hemen sinirlenme ya. gördüğüm şeyler karşısında şok oldum keşke görmeseydim ama Allah karşıma çıkarttı işte. ben o adamla konuştum her şeyden önce. hatta biraz zarar vermiş bile olabilirim ama biliyorsun gereksiz çıkışlara sahibim.dedi
Ali:hiç bitmiyor o çıkışların zaten Allahtan sokak ortasında birilerini dövüp yaralamıyorsun kimse alamaz da seni karakoldan.dedi
Niyazi: o kadar da yapmam ya. her neyse ben evden çıkarken adam yarı baygın bir halde yerdeydi biraz kötü olmuştu ve ben çıktıktan sonra da eve siyah çarşaflı biri girdi anahtarı vardı.ben tabi duramayıp tekrar döndüm ve gizlice izledim işte İsmail'e kızıyor bağırıyor her şeyi mahvettin diyor sayıyordu baya. bundan da sonra kapıda çıkmasını bekleyip çok ani bir şekilde o çarşafı kafasından çektim ve..
Ali:bak aklıma birileri geliyor ama beni korkutma lütfen düşündüğüm şeyler olmadığını söyle çünkü bu dereceye geldiyse gerçekten işimiz çok zor ve iğrenç bir hal almaya başlayacak zaten sıçmıştık sıvamayalım bide.dedi
Niyazi:yani muhtemelen aklına gelen isimlerin içinde bu kişi ama nasıl söyleyeceğimi asla bilmiyorum çünkü inanmak bile istemiyorum abi.dedi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.