Ali yavaş bir şekilde odadan çıkıp adamı takip etti ve o sırada Feyzullah arayıp Niyazi'nin uyandığı haberini verdi. Ali buna çok sevindi ama şöyle bir şey farketti.. bu haberi alınca adamın birden gözden kaybolduğunu gördü..
kafasında bir sürü şey oluşmuştu,afalladı ve daha fazla gitmeden tekrar Emin'in odasına döndü.
bu haberi Ahmet'e de verdi ve :
-sen buradan çıkma ben bakıp geleyim daha sonra sen bakmaya gidersin.dedi
Ahmet:tamam abi bekliyorum.dedi
Ali:bak sakın çıkma Emin'İn yanından.diye uyardı.
Ahmet:tamam dedim abi burdayım.dedi
Ali odadan çıktı ve Niyazi'nin alındığı dinlenme odasına gitti.
Ali:neler oldu?diye sordu
Feyzullah:doktor herhangi bir sorun olmadığını söyledi ama bakalım bekleyip görcez.dedi
Ali:Niyazi?
Niyazi:evet abi söyle.dedi biraz yorgundu. zor bir ameliyattan çıkmıştı.
Ali:sen iyisin dimi? diye sordu
Niyazi: bir şeyler hissediyorum aslında pek de iyi sayılmam. Emin nerde?dedi
Ali: o Ahmet'le birlikte. dinlenme odasında.dedi
Niyazi:ne oldu ona?dedi
Ali:hastaneden dışarı çıkmıştı hava almak için. daha sonra burnu kanamış ve bayılmış o da farkında değil ne olduğunun.dedi
Niyazi:onu görmem lazım şimdi.dedi ve birden ayaklanmaya çalıştı.
Ali tuttu ve :
-dur nereye gidiyosun bi kendine gel önce. Emin şimdi iyi uyandığında getiririz.dedi
Niyazi:iyiyim abi bırak göreyim.dedi
Feyzullah:Niyazi yat!dedi ve daha fazla da zorlamadı.
Ali:siz bi ara Emin'le dışarı çıkmışsınız ve kahveye gitmişsiz ya hani orda İsmail diye birini gördünüz mü?dedi
Niyazi:pek hatırlamıyorum daha doğrusu görsem tanırım ama isim olarak yok öyle biri. ne oldu da?dedi
Ali: Emin'in odasında bir adam vardı işte sizin kahveye gittiğinizi sizi orada gördüğünü falan söyledi yani burada olmasının sebebini anlamadım ama pek de iyi gözükmüyor.dedi
Niyazi:allah allah yani her şey doğru ama adamı tanımıyorum. eve döndüğümüzde bi araştırırım.dedi
Ali:hep birlikte bakıcaz ona işte hayırlısıyla bi eve dönelim de.dedi
bir süre sonra Emin de kendine geldi ve sonunda ayaklanıp odadan çıkabildi ve hemen Ahmet'le Niyazi'nin odasına gittiler.
Emin:vay kardeşim benim. kendine gelmişsin!dedi ve nazikçe sarıldı.
Niyazi:ben iyiyim de iki dakika yanından ayrılınca kendini kaybediyorsun.dedi herkes buna güldü.
Emin:o yüzden bırakma sen beni.dedi ortam yine bir kahkahaya boğuldu.
Niyazi'nin hastaneden çıkabilmesi için yaklaşık 3-4 saat daha beklediler ve sonunda oradan çıkıp eve doğru yol aldılar.
kahvenin önünden geçerken İsmail'i gördüler ve Ali hemen arabayla önünü kesti daha sonra da arabadan indi.
İsmail: noluyor be ne bu yol kesmeler. neredeyse öldürüyodun beni!diye bağırdı.
Ali:bırak şimdi bu saygılı adam tavırlarını. senin olayın ne onu bana anlat bakalım.dedi
Niyazi ve Eyüp arabadan indi.
Niyazi:noluyo abi?dedi adam Niyazi'yi görünce gözlerini kaçırdı birden Eyüp de bunu farketti ve Ali'nin yanına geçti.
Ali:o dediğim adam bu işte. ve eminim ki bir boklar var bunda.dedi
İsmail:bi sakin ol önce. ne istiyosun benden? dedi
Ali:asıl sen bizden ne istiyosun? hastaneye gelmeler Emin'in baş ucunda dikilmeler. sen kim oluyorsun?dedi
İsmail:bak gerçekten sadece önümde bayıldı diye merak ettim kötü bir niyetim yoktu.dedi
Niyazi:ben seni hatırlıyorum. sen o kahvede bize ters ters bakan adamsın. ve senden hiç haz etmedim haberin olsun. eğer yalan söylüyorsan emin ol sonucuna çok fena katlanırsın. Ali abi binin ben daha sonra onu bulup konuşurum uzatmayalım.dedi ve adama ters ters bakarak bindi.
Ali ve Eyüp de çok uzatmadan bindi.
Niyazi içinden ''demek tekrar buradasın..'' dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.