Niyazi:abi o sayıları duyunca neden öyle bişey dedin yani tamam 666,13 falan neyse de 4,9,17 ne oluyo?dedi
Ali:4 Japonya'ya göre uğursuz bir sayı 17 İtalya'ya göre ve 9 da Tayland'a göre işte bunların hikayeleri vardır kendilerine göre bunu daha sonra araştırabilirsin daha iyi anlarsın çünkü.dedi
Niyazi:anladım abi tamam.dedi ara sıra çocuğa da bakıyorlardı ama boynunu eğmiş bir şekilde oturuyordu sadece.
neyse eve gelmişlerdi kapıyı çaldılar Seyfullah açtı birden o çocuğu görünce şaşırdı.
-bu da kim?dedi
Ali:içerde anlayacağız herşeyi bakalım.dedi ve girdiler herkes bir aradaydı oturdular çocuk yere oturdu Niyazi ile birlikte.
Niyazi:evet kardeşim şimdi herşeyi senden dinlemek istiyoruz.duruma göre sana yardım edicez.bundan şüpen olmasın.dedi
çocuk:abi ben 14 yaşındayım adım Selim ne zamandır bu adamlayım bilmiyorum ama beni çaldı ailemden bunu biliyorum. bu köydeki eski muhtardan bahsetmiştiniz işte ona da büyü yaptı bu. o yüzden gitti. bu köyünde eskiden lanetlenmiş olduğunu biliyor ve buraya geldi.beni de büyü işlerinde kullanıyo çocuk bedeniyle iletişim kurmak daha kolay geliyor ona sadece ben değiilim ölmüş olan çocuklarda oldu en uzun dayanabilen ben oldum bu zamana kadar.dedi.
Niyazi:vay or.... ç. neyse.
Ali:ozaman bu adam bizim olduğumuz durumu da biliyo bize verdiği ev numaralarının hepsi uğursuz sayılardı.dedi
çocuk:evet abi biliyor Niyazi abiyi de tanıyo onun amcasını hiç sevmezmiş çünkü onun en büyük rakibi oymuş ona karşı hiç bir şey yapamıyormuş bu yüzden sana baktıkça acı çekiyordu sendeki güç onu alt etmişti.ben size söylemek istedim ama o an beni hiçbirşey söylememem için tutuyorlardı.sen anlayamazdın çünkü sende çok fazla bir güç var ve sana dokunamıyorlar bile Niyazi abi.dedi
Niyazi:amcamı da tanıyomuş demek.o yüzden ben adımı söylediğimde biliyorum dedi.evet anlamıştım zaten. peki Hatice'yi biliyomusun sen?dedi.
çocuk:tabi abi zaten herşey onun başının altından çıkıyo.o Eyüp Haticeyle zamanın da iş birliği yapmıştı bi aralar ikisi buralarda geziyordu hatta belki gören olmuştur.dedi
Emin:Ahmet hatırlıyomusun Hatice'nin evine giderken bi adam görmüştük bu o olabilir mi?dedi
Ahmet:aaa evet evet gördük biz.dedi
çocuk:evet işte birlikte büyü yapıyorlardı genellikle hiç anlaşamıyorlardı ama ayrılmıyorlardı da.
Ali:siz ne zaman gittiniz be oraya.dedi
Emin:abi bu olaylar başıma gelmeden önceydi eskiden yani.dedi
çocuk:ve sana cinleri musallat etmede onunda payı var hatta sanırım bu köye senin için bile gelmiş olabilir Emin abi.dedi
Niyazi:nasıl bir payı var büyüyü o mu yaptı ama buda çok güçlü bir büyü yani bunu sadece amcam yapar yada bu tek başına yapılmaz.dedi
Seyfullah:tamam işte oğlum zaten Haticeyle birlikte yapmışlar anlasana.dedi
Niyazi:doğru ya. peki Selim sen bu büyüyü biliyomusun sende oradamıydın.dedi
Çocuk:üzgünüm ama evet abi şuan kendimden çok utanıyorum ama ben hiç bir şeyi bilinçli olarak yapmıyorum.lütfen kızmayın.dedi
Niyazi:saçmalama oğlum sana niye kızalım biliyoruz olanları öğrendik işte.ama bunlar yetmeyecek bize herşeyi anlatman lazım bak Emin abin kötü bir durumda.dedi
çocuk:elimden ne gelirse yaparım abi ama beni onun yanına göndermeyin olurmu.dedi
Niyazi:bak korkma ama sadece bir kez gidiceksin öğrenmemiz gereken şeyler var ne söyleyeceğini biz sana söyleyeceğiz ve sende aynılarını diceksin bizde seni uzaktan izleriz merak etme.dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.