çocuk: abi tamam ama ya anlarsa ne yaparım ben? dedi.Ali: merak etme bişey olmayacak söz veriyoruz.dedi
Niyazi: aynen kardeşim korkma. şimdi hep birlikte gidicez yani Ali abi sen ve ben üçümüz.orda ben ne diyeceğimi biliyorum boşver sen sadece sana söyleyeceklerimizi yap yeter tamam mı? .dedi
çocuk: tabi abi siz bana anlatın yeter.dedi
Ali: tamam oğlum Niyazi hadi anlat bakalım.dedi
Niyazi: bak şimdi bunları öğrenmemiz bizim baya işimize yarayacak. yani belki. neyse evet konuya dönelim biz seni bırakıcaz ve gidicez ama uzaklaşmayacağız kahvenin yukarısında olacağız merak etme bunu sende ona bize evleri gezdirdiğini ve 13 numaralı evi almaya karar verdiğimizi söyleyeceksin.buna şaşıracak ama inanır eminim.enerjisi bana göre çok düşük yapabileceklerini anlayabiliyorum.seni bırakırken o evin anahtarını alıcaz ve eve de gidicez sende o adama Emin'in bizimle olduğundan ve çok kötü bir durumda olduğundan bahsediceksin bunları kısaca anlat yani anlatma sebebin şu sana daha çok güvenmesi ve senden yanlış bir hareket beklememesini sağlayacağız. ben 1 saat sonra falan tekrar gelicem seni bir şekilde çağırırım gerisi de çorap söküğü gibi.dedi
Ali: vay be sen bunları hangi ara düşündün.dedi
Niyazi: şimdi.yani bilmiyorum hepsi su gibi aktı düşünmeden konuştum açıkcası.dedi
hepsi birlikte gülmeye başladı.
Seyfullah: tamam tamam hadi artık halledin şu işinizi saat gecikmesin daha fazla.dedi
Niyazi: aynen hadi kalkın bakalım.dedi
Emin: kardeşim ya dikkat edin sizede çocuğa da bişey olmasın.dedi
Niyazi: merak etme hiç birşey olmaz kardeşim.dedi ve artık evden çıkmışlardı arabaya binip yola koyuldular.
Ali: Selim anladın dimi yapman gerekenleri.dedi
Selim: evet abi anladım merak etme dediklerinizi eksiksiz yaparım o konuda aklınız bende kalmasın.dedi
Niyaz: hadi bakalım öyle olsun.dedi
artık muhtarın yanına yaklaşmışlardı Ali arabayı park etti ve hep birlikte inip muhtarlığa doğru gittiler.kapıdan girdiler ve Ali yine öncelikle selam verdi sonra Niyazi konuşmaya başladı.
Niyazi:tekrar meraba muhtar al çocuk burda dediğimizi yaptık korkulcak ne var anlayamadım.dedi
muhtar:korkulacak bir şey yok tabi sadece şaşırdım.dedi
Niyazi:neyse boş yapma biz evi seçtik sağolsun Selim gezdirdi evleri bizim için en iyisi 13 numaralı evmiş onun önerisi anahtarı alalım.dedi
muhtar çocuğa hayranlıkla bakmıştı yapmak istediği buydu ve oldu çok sevinmişti onu duyunca bir tebessüm etti anlamasınlar diye ciddileşti ve anahtarı getirmeye gitti.geldiğinde;
Ali:hayırdır muhtar?dedi
muhtar: bir şey yok ne hayırdırı?dedi
Ali: bi mutlu oldun sanki. dedi.
muhtar:yok be ne alakası var.diyerek anahtarı uzattı Niyazi sert bir şekilde çekti anahtarı çekti ve canını acıtmıştı.
muhtar:yavaş lan biraz.dedi birden sertleşti Niyazi durur mu asla;
-yavaş olmuyorum lan napıcan.diye bağırarak üstüne yürüdü ama Ali onu tuttu planı berbat etmemesi gerekiyordu ve kolundan tutup geri çekti.
Ali: hadi gidiyoruz .dedi ve oradan çıkıp arabaya bindiler Ali tam plandaki gibi kahvenin arkasına doğru yavaşca arabayla ilerledi gizli bir bölgeye girmişlerdi ve tesadüfen Hatice yi de gördüler ama Hatice onları görmedi.
acaba oda mı muhtarın yanına gidiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.