Lübbey 148

397 16 2
                                    

Eyüp uzun bir süre telefonunu açmıyordu Ali ne kadar arasa da o açmamakta kararlıydı. sadece zamanını bekliyordu..

-

3 gün sonra..

yine bir güne daha sorunsuz bir şekilde başlamışlardı.

Emin: Nedense bugün biraz tuhaf hissediyorum. uzun zamandır hissetmediğim şeyler bunlar.dedi durduk yere

Niyazi: ne gibi şeyler onlar?diye sordu

Emin: tam tarif edemiyorum ama kötü şeyler yani. bu musallatın ilk başladığı zamanlar da ki gibi..dedi

Niyazi: acaba bu Eyüp bizden önce harekete mi geçti?dedi kafasında türlü türlü şeyler dolanıyordu ve öyle olmasından korkuyordu

Emin: bilemiyoruz Eyüp bu işi belli olmaz.dedi Emin'de gereksiz bir rahatlık vardı.

Ahmet: hemen de onlara yormayalım ya belki tansiyonun düşmüştür bir şey olmuştur.dedi kötü bir şeylere ihtimal vermek istemiyordu.

Emin: yani inşallah öyledir demek istiyorum ama pek de öyle şeyler olduğunu sanmıyorum bu biraz fazla değişik.dedi

bunları bir süre konuştuktan sonra Emin bir an da olduğu yerde bayılıp kaldı.. Niyazi onu Feyzullah'a emanet edip koşa koşa Eyüp'ü bulmaya gitti.. ve bulduğu verde de boğazına yapıştı;
-sen mi yaptın!diye bağırdı

Eyüp çırpınıyordu bırakması için..

Eyüp:neyden bahsediyosun be!dedi

Niyazi:Emin'den bahsediyorum bak bana doğru söyle sen mi bir şeyler yaptın!dedi

Eyüp: bırak be benim bir şey yaptığım yok her sorun olduğunda bana kinlenmeyi bırakın artık! dedi bu sefer oldukça sinirli ve ciddiydi..

Niyazi: bak eğer altından sen çıkarsan bu defa affetmem bu gerçekten son uyarım. sana son bir şans eğer bir şey yaptıysan düzelt!dedi

Eyüp: lan neden anlamıyorsun yapmadım diyorum! ama belli ki birileri benden önce davranmış.dedi

Niyazi: ne demek istiyosun sen bu ne şimdi?dedi

Eyüp: başka bir düşmanı varsa diyorum her boku benim üzerime atmayın diyorum anladın mı şimdi!diye bağırdı.. daha sonra Niyazi tam vuracakken vazgeçti ve tekrar eve döndü

Eyüp onun yavaşca uzaklaşmasını bekledi ve sonrasında Ali'yi aradı...

Ali: sonunda evet şimdi anlat her şeyi bana!dedi

Eyüp: bence artık sen anlat Ali. dedi ve güldü

Ali: lan sen naptın!dedi

Eyüp: herkes herkesin arkasından bir iş çeviriyor dimi. kendini çok zeki sanıyorsun Ali. o küçücük beyninle sen bana ne yapabilirsin ki? dedi

Ali bir an da afalladı hala konuyu nereye getireceğini anlayamamıştı.

Eyüp: o aldığın eşyalar bana ait değildi gerizekalı!diye bağırdı

Ali: Ne! dedi

Eyüp: kendi kazdığın kuyuya düştün Ali bunca zaman olması gereken şeyi sonunda başardın gerçekten tebrik ediyorum seni.dedi ve kahkaha attı

Ali''Allahım ben naptım'' diye sayıkladı şoka girmişti..

Eyüp: tahmin ettiğin üzere oraya da Emin'in eşyalarını ben koydum tabi.dedi

Ali bu söylenenleri kaldıramıyordu kendi elleriyle Emin'i ölüme terk etmişti.. işte şimdi tamamen çaresiz bir haldeydi bu durumu kimseye açıklayamazdı. açıklasa da kimse onu affetmezdi..

Eyüp: son olarak da Selim'i onların elinden alacağımı bilmeni isterim yoksa onlara da rahat vermeyeceğim. şimdi başarılarının devamını dilerim Alicim gerçekten onları çok sevdiğini kanıtlamış oldun. dedi

Ali bunları duyunca telefonu fırlattı. olduğu yere çöktü sürekli ''ben naptım'' diye sayıklıyordu deli gibi ağlıyordu çok pişmandı ve asla da geri dönüşü olmayacaktı...

LübbeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin