Emin:abi bak kalbim sıkışıyor sanki yani yine tuhaf hissetmeye başladım..diyerek ağlamaya başladı. korkuyordu.
Ali:sakin ol derin derin nefes al ve dualarını oku içinden sana bir şey olmayacak oğlum.dedi
Emin bir an da sesini yükselterek konuşmaya başladı
-ne diyosun abi iyi olamıyorum işte görmüyor musun neden sürekli bir ümit varmış gibi konuşuyosun!dedi
o sırada Eyüp indi ve;
-çünkü ümit var Emin!dedi kendinden emin bir şekilde.
Emin:ben neden göremiyorum!dedi gece gece sesler rahatsız edici şekilde yükseliyordu.
Eyüp:çünkü onlar sana bunu yaptırıyor görmeni engelliyor. seni her şeyden uzak tutuyorlar kötü sona inandırmışlar! ama ben izin vermeyeceğim bak ne olursa olsun izin vermeyeceğim.dedi
herkes şaşkınlıkla Eyüp'ü izliyordu Emin birden Eyüp'ün boğazına sarıldı öldüresiye sıkıyordu hemen Niyazi koşup Emin'i geri çekti Eyüp neye uğradığını şaşırmış bir şekilde öne doğru düştü Ali de ona yardım etti ve kaldırdı. Emin Niyazi'ye 'bırak beni!' diye bağırıyordu. öyle bir bağırıyordu ki boğazın da ki damarlar yerinden fırlayacak gibiydi.
Eyüp arapça şeyler söylemeye başladı o sırada anlayan sadece Ali idi ve Eyüp'ü susturmaya çalıştı kimse buna anlam veremedi ama Ali bozuntuya vermeden ısrarla susmasını söylüyordu Eyüp onu dinlemeyip devam ediyordu Emin'in gür çığlıkları artyordu neredeyse bütün köyü uyandıracak şekildeydi.
Feyzullah ve diğerleri de uyanıp aşağı indi Niyazi zar zor Emin'i tutmaya çabalıyordu Ahmet de hemen yardım etmek için yanına gitti.
Feyzullah:Ali ne oldu bir an da!dedi
Ali:ben de anlamadım ama Eyüp şuan çok tehlikeli şeyler yapıyor bir çözüm bul bunu bu şekilde yapması hiç iyi değil!dedi
Feyzullah:bu durum da benim elimden gelen hiç bir şey işe yaramaz durumun farkındasın sen dimi!dedi
Ali:şu durum da bile tartışmaya hazırsın dimi! dedi
Emin:yeter sus yeter!dedi
Niyazi:ne diyorsan sus artık çocuğu öldüreceksin lan!diye bağırdı
Eyüp:korkma ona bir zarar vermiyorum ben için de ki pislik şuan da beklemediği bir güçle karşılaştı ondan bu halde kendine gelecek!dedi
Niyazi:lan nasıl ona zarar vermiyorsun çocuk kendini sıkmaktan bir yerine bir şey olacak haline bak!dedi neredeyse herkes birbirine bağırıyordu ve sesler haddinden fazla yükseliyordu.
Selim beklenmedik bir şekilde 'susun!' diye bağırdı Emin de dahil herkes sessizleşti ve Selim'e baktı. Selim yavaş adımlarla Emin'e yaklaşıyordu.
Eyüp:Selim yapma.. dedi ne yapacağını anlamış gibi gözüküyordu
Selim duymamazlıktan gelerek yaklaşmaya devam ediyordu. yüzünde sert bir ifade vardı ve gözleri dolmaya başlamıştı herkes ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyordu..
Emin yerde yatıyordu Niyazi ve Ahmet de onu tutuyordu Selim elleriyle Emin'in gözlerini kapattı ve aynı an da kendi gözlerini de kapattı Ali onu geri çekmek için tam uzanırken Eyüp kolundan tuttu ve Ali'yi geri çekti.
-Bırak onu.dedi
Ali:küçücük çocuğun bunu yapmasına izin mi vericeksin saçmalama!dedi ve tekrar çekmek için yöneldi ama Eyüp yine tuttu ve;
-o ne yaptığını biliyor..dedi
Feyzullah:Eyüp.. dedi cümlesini tamamlamadan Eyüp;
-ya susun ve bırakın diyorum!diye bağırdı.
Selim'in gözünden bir an da yaşlar süzüldü.
Ahmet:Selim!diye bağırdı ama Selim tepki vermiyordu,kimseyi dinlemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.