rafları düzeltmeye devam etti.o sırada Ali neredeyse Emin'in bel üzstünü temizlemeyi bitirmişti.gerisini yapamazdı onun için Emin'in uyanmasını bekledi.onu beklerken oturdu ve biraz Niyazi ile sohbet ettiler.
Ali:Niyazi ne yapmayı düşünüyorsun?dedi
Niyazi:ne konuda abi?dedi
Ali:hani Emin'le tek başıma ilgilenicem demiştin ya?dedi
Niyazi:haa o mesele. bence oraları karıştırma abi bana bırak.lütfen.dedi ve kalkıp tuvalete gitti.Ali anlamsız anlamsız baktı öyle oda kalkıp Seyfullah'ın yanına gitti.
Ali:napıyosunuz?dedi
Seyfullah:gel Ali rafları düzenliyodum ve kaçırdığım birşeyler varmı diye kontrol ediyorum.yardımı dokunabilecek şeyler de arıyorum tabi.dedi
Ali:ee bulabildinmi bari?dedi
Seyfullah:yani bir kaç şey buldum sanırım ama detaylı bir şekilde bakmadım.dedi
Ali:ver ben bakayım.dedi
Seyfullah:peki al ozaman benim için daha iyi olur.dedi ve uzattı bulduklarını.Ali oradaki masaya oturdu ve bakmaya başladı Ahmet'den de yardım istedi tabi.
Ahmet:abi Serdar nerde?dedi
Ali:oda yoruldu içerde uyuyo.dedi
Ahmet:anladım abi peki.dedi
Niyazi banyodan çıktı içeri gidiyodu birinin bağırmaya çalıştığını farketti ve hemen içeri koştu Emin uyanmıştı ve Serdar'ı boğuyordu Niyazi çok güçlü bir şekilde Emin'i ordan çekti ve bi yumruk attı.Emin yere serildi direk Ali,Ahmet ve Seyfullah sesleri duyar duymaz koşarak geldiler.Serdar boğazını tutarak öksürüyordu,Emin öyle yerde yatıyordu ve Niyazi de mutfaktan su getirmeye gitmişti.Ahmet hemen Serdar'ın yanına gitti;
-noldu iyi misin!dedi.
Ali de hemen Emin'in yanına gitti.Niyazi de su getirmişti ve Serdar'a uzattı ve o sırada Seyfullah da telaş içinde Emin'in yanına gitmişti Ali kafasını kaldırdı ve Niyazi'ye bakarak;
-naptın oğlum sen manyak mısın?dedi
Niyazi:onun içindeki pislik Serdar'a saldırdı abi ne yapıcaktım izleyecekmiydim?dedi sinirli bir ses tonuyla.
Serdar yavaş yavaş kendine geliyordu.Emin ise uyanıktı fakat yediği dayak ona ağır gelmişti daha doğrusu içindeki cinni ye...
Ali Emin'İ yerden kaldırdı ve oturttu Seyfullah da yine dualar,sureler okumaya başladı.Emin'in içindeki cinni gittikçe sinirleniyordu ve Emin'in bedenini kontrol ediyordu Emin sürekli ellerini kasıyordu ve kafasını sağa sola yatırıyordu Ali de onu tutuyordu.Emin gözlerini kapattı ve kafasını eğdi bir süre öyle kaldıktan sonra burnu kanamaya başladı Niyazi tam ayağa kalkıyordu ama Ahmet kolundan tuttu ''dur artık'' dedi.
Niyazi:merak etme Emin için kalkmıyorum işlerim var.dedi ve kapıya doğru gitti tam çıkacakken
Ali:nereye gidiyosun?dedi.
Niyazi:işim var.diyerek sinirle kapıyı çarpıp çıktı.
çıktığı an bir anda durdu birşeyler hissetti gözlerini kapatıp bekledi çok değişik olmuştu ne olduğunu anlayamamıştı ama.yoluna devam etti aslında işi falan yoktu sadece biraz kendine gelmesi gerekiyordu cinlere karşı öfkesini kontrol edemediği için yaptıkları çok işe yaramıyordu.çıktı ve dolaştı biraz çok uzaklaşmamıştı.
Emin kendine geldi ve ağlamaya başladı tek söylediği ''neden'' di.Seyfullah sarıldı ve;
-tamam oğlum tamam sakin ol geçicek inan bana. diyerek teselli etmeye çalışıyordu.
Ahmet:Serdar istersen biraz çıkalım hava al? ne dersin?dedi
Serdar:iyi olur.dedi ve ikiside kalkıp dışarı çıktılar tesadüf gibi Niyazi'nin gittiği yere gittiler.Niyazi tek başına oturuyordu ve yanına gidip oturdular.
Serdar:çok teşekkür ederim kardeşim.dedi
Niyazi:ne demek kardeşim kim olsa aynısını yapardı demek isterdim ama herkes benim gibi saldırışa geçmez.dedi
Ahmet:öyle söyleme Niyazi senin durumunu hepimiz biliyoruz farkındaysan kimse sana kızmıyor ama sadece biraz daha sinirlerini kontrol etmen gerek.dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lübbey
HorrorTerkedilmiş bir köy hakkında.. O köyde yaşanılan gerçek olaylardan ziyade kendi kurgularımı sizlere sunmak istedim. Bu hikaye ile Lübbey köyü yeniden ayaklanıyor.