KEYİFLİ OKUMALAR♥Okumaya başlamadan önce küçük bir rica da bulunacağım🌸
Bölümü okuduktan sonra yorumlarınızı bekliyor olacağım.
Ha bir de oylamayı unutmayın🌹"-En son yaşadığın sebze doğrama vakasını ne çabuk unuttun?"diye sordu.
"-Küçük bir kazaydı, hem bak o kesik çoktan iyileşti bile."
"-Yaralar belki iyileşir ama her baktığında izi oradadır yabancı kız çocuğu."
Kasvetli rüzgarın ardında bıraktığı ılık esinti tenimi okşarken bakışlarımı bu garip bir o kadar da büyülü şehirde gezdirdim. Bu şehir sıra dışı olduğu gibi tuhafta bir havası vardı gökyüzünde her zaman en az bir tane kara bulut vardı, güneş her ne kadar tenini yaksa da beyaz bulutların ardında kara bir gölge her zaman vardı, bu tıpkı acısını dışarıyı yansıtmayan, sürekli gülümseyen fakat o gülümsemenin hemen ardında buruk bir hüznü barındıran bir insan modeli gibiydi.
Yanımda hissettiğim tuhaf bir hareketlilikle bakışlarımı o yöne doğru çevirdim.
Olcay hemen yanımda ellerini tıpkı benim gibi demir korkuluklarda birleştirmişti, ona baktığımı fark ettiğimde bakışları bana doğru kaydı.
"Az önce fazla tepki gösterdim sanırım, eğer seni kırdıysam özür dilerim afra." Olcay'ın mahcup bir ifadeyle kurmuş olduğu bu cümleden sonra hafifçe tebessüm ettim.
"Verdiğin tepki de haklıydın, sonuç olarak uzun bir süre ortada yoktuk." Olcay da hemen ardından tebessüm ederken daha sakin görünüyordu.
"Sahi afra, dün gece Merih'le geceyi nerede geçirdiniz?"diye sordu. Olcayın sormuş olduğu soruya vereceğim cevap ne benim ne de Merih'in daha sonradan başını ağrıtmayacak türden bir cevap olmalıydı.
"Aslında o kalabalığın içinden Merih'e vermem gereken bir yanıt olduğu için ayrıldım, onu aramaya çalışırken de yolumu kaybettim, Merih'le de o zaman karşılaştık. Geri dönmek istedik fakat birden kendini ele veren fırtınayla bu fikirden vazgeçmek zorunda kaldık."diye yanıt verdim, benden bir cevap bekleyen Olcay'a.
"Sanırım Merih'in vücudunda ki yaralar da bu sebeple gerçekleşti."
"Neyse, eğer yeniden bir sorunla karşı karşıya gelmezsek haftaya nişanlanıyorum." Olcay'ın neşeli bir tonda çıkan sesi yüzümde bir gülümsemeye sebep olmuştu.
"Buna çok sevindim, umarım yeni bir sorunla karşı karşıya gelmez-" Kurduğum cümlenin devamını getiremeden farklı bir ses araya girdi.
"Yeni bir sorun an itibariyle yola çıktı."
Egemen yanımıza doğru adımlarını atarken söylediği cümleye karşı ifadesiz bir şekilde ona baktım, yeni bir sorun demişti.
Yeni bir soruna daha katlanacak gücüm olup olmadığından emin değildim. Egemen yanımıza vardığında bakışlarını üzerimizde gezdirdi.
"Ne sorunu bu kardeşim?" Olcay'ın benden önce davranarak sorduğu soruya gelen cevap pek gecikmemişti, egemen tüm ciddiyetiyle konuşmaya başlamıştı.
"Masfar, görünmezler şehrine geliyor." Egemenin verdiği yanıt benim yüzümde anlamsız bir ifadeye yol açarken Olcay şaşkındı.
"Masfar da kim?"diye sordum merakıma daha fazla dayanamayarak. Sorduğum soruyla ikisininde bakışları bana doğru döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)
Teen FictionAnnesi ve babasının mezarlığında içini döken bir kızın başına en ağır ne gelebilir? Mezarlıkta yaşadıklarından sonra bambaşka bir yerde tanımadığı insanlar arasında gözlerini açan Afra hayatına nasıl devam edebilecek? Gözlerini açtığı yeni şehir, y...