Uzun bir ara oldu galiba. Yeni bölümü yazarken biraz güçlük çeksem de bir kaç güne yeni bölümü yayımlayacağım.💝Eğer sizi çok bekletmişsem lütfen kusuruma bakmayın.
Bazı nedenlerden dolayı kısa bir ara vermek zorunda kaldım ama sonunda geri döndüm.💙 Bölümü tamamlayana kadar aşağı güzel bir kesit bırakıp öyle gideceğim.💛💛
Kendinize iyi bakın.
Çift canlı pencerenin sağ tarafına ben geçerken sol tarafına da Merih geçmiş, anında cebinden çıkardığı paketten bir dal sigarayı dudakları arasına yerleştirip kısa bir süre parlak kahvelerini gözlerime sabitledi. Ben merakla ne söyleyeceğini beklerken dudakları iki yana kıvrıldı.
Adlandıramadığım bu gülümsemesi karşısında çatılan tek kaşımla "Neden gülüyorsun?"diye sordum. Oysa şu an için ki duruşum oldukça güçlü ve kararlıydı.
"Seni hiç böyle görmemiştim."
"Nasıl görmemişsin?"diye sorduğumda gülümsemesi genişledi.
"Öfkeli görünmeye çalışıp aslında bunu hiç başaramaman. Umursamaz görünmek isteyip, duygularını gizleyememen. Bu tavırlar hiç sana göre değil kız çocuğu. Sen sadece kendin gibi ol. Afra gibi."
Afra mı demişti o? Dudakları arasından dökülen gerçekten benim ismim miydi? Yanlış duyma ihtimalim yüzde kaçtı?
"S-sen-"dedim boğazımı temizlerken. "Bana adımla mı seslendin?"
O an tüm sahte öfkem, olmadığım gibi görünme çabalarım Merih'in dudakları arasından dökülen ismimle son bulmuştu. Ilk kez adımı onun sesinden duymak garip hissettirmişti.
"Evet,"diye sözlerimi onayladı Merih, gülmeye devam ederken. "Hoşuna gittiyse bir kez daha söyleyebilirim."
Yeni bölümde görüşmek üzere💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)
Teen FictionAnnesi ve babasının mezarlığında içini döken bir kızın başına en ağır ne gelebilir? Mezarlıkta yaşadıklarından sonra bambaşka bir yerde tanımadığı insanlar arasında gözlerini açan Afra hayatına nasıl devam edebilecek? Gözlerini açtığı yeni şehir, y...