6.BÖLÜM(TAKİP)

6.9K 298 23
                                    

Satır aralarında buluşalım ✨

...

  Kanmak, kandırılmak.

Tüm hissetiğim buydu. Hiç bilmediğim bir şehirde güvenebileceğim sandığım üç kişi tarafından kandırılmıştım. Bu şehirden çıkmanın imkansız olduğunu söylemişlerdi fakat az önce duyduklarım? Derin bir nefes alarak bir kaç adım geriledim

"Burada ne yapıyorsun Afra?"diye soran Olcay'ın sorusuyla yutkundum. 

"Hiç-hiç bir şey"diye mırıldandım mahcup bir şekilde başımı yere eğerek. 

"Neyse boşver biz kahvaltımıza geri dönelim, onlarda birazdan gelir."deyip yanımdan ayrıldı. Bende kendimi toparlayarak Olcay'ın arkasından mutfağa doğru yöneldim. Bugün bu şehirden kurtulacaktım. Bana neden böyle bir yalan söylediklerini henüz bilmesem de bana hep yardım etmiş korumuşlardı

Onların iyi niyetine inanıyordum fakat söyledikleri bu yalan içimde bir şüphe uyandırmaya yetmişti. Sandalyeme yerleştiğim sırada Egemen ve Merih'te gelmişti.

"Yediysen gidelim, yapmam gereken bir sürü iş var daha."diye açıklayan Merih'e doğru döndüm ve ayağa kalktım.

"Gidelim."diye mırıldandım. Ses tonum oldukça sakin ve yumuşak çıkmıştı, üçüne de hiç bir şey belli etmemeliydim. Merih'le mutfaktan çıkacağımız sırada telefonu çaldı. Merih telefon görüşmesi için terasa çıkarken ayakta onu bekliyordum. Bir şeyler çeviriyordu en azından ben öyle hissediyordum. Merih geri döndüğünde bana doğru döndü.

"Benim bir işim çıktı, Olcay seni götürecek ben daha sonra arkanızdan size yetişirim."diye açıklayıp hızla yanımızdan ayrıldı. Geriye sadece ben egemen ve Olcay kaldığımızda Olcay Egemen doğru dönüp konuşmaya başladı.

"Nesi var bunun?"diye sordu Merih'i kast ederek.

"Bilirsin her zaman ki işleri, boşver sen bir an önce Afrayı kurula bırak."diye sorusunu yanıtladığında Egemende yanımızdan ayrıldı. Ben ve Olcay'da vakit kaybetmeden evden ayrılmış yola çıkmıştık. Olcay tüm dikkatini yola verirken aklımı kurcalayan soruyla Olcay'a doğru döndüm.

"O gün kurulda neden bana Asmara diye hitap ettiniz?"diye sordum. Sonuçta benim bir adım vardı, fakat neden başka bir isme daha gerek duymuşlardı ki? 

"Çünkü bu şehirde herkes onlara verilen isimlerle birbirine hitap etmek zorundadır ve bu isimler bize kurul tarafından verilir, benim diğer adım Mişa"diye açıkladı. Ne saçma şeydi bu? İsimleri de bir kurul mu verecekti? 

"O zaman neden birbirinize diğer adınızla seslenmiyorsunuz?"diye sordum.

"Hem benim adıma neden Merih karar veriyor ki?"diye ekledim. Olcay tebessüm ederek bakışlarını bir kaç saniye yoldan ayırıp bana çevirdi.

"İlk sorunun cevabını şöyle açıklayayım bu diğer isimlerimizi daha çok resmi yerlerde kullanıyoruz, günlük yaşamda istediğin kişiye istediğin şekilde hitap edebilirsin diğer soruna gelince Merih'in bir kurul üyesi olduğunu unuttun sanırım."diye açıkladı. Söyledikleri kulağa her ne kadar tuhaf gelse de gerçek buydu. Benim ismime de Merih karar vermişti. Bunun pek bir önemi yoktu artık çünkü bugün bu şehirle olan tüm bağımı kesecektim.

ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin