41.BÖLÜM(BANA AİTSİN)

4.1K 196 46
                                    



KEYİFLi OKUMALAR💚

"Hani sana bir keresinde geçmişe doğru dönüp bir şeyler hatırlamak istediğimde güzel olan hiç bir şeyin kalmadığını söylemiştim ya, bugün geçmişe doğru dönüp bir şeyler hatırlamak istediğimde seninle güzel hatıralar biriktirdiğimi görmek istiyorum kız çocuğu."


İnsan kalbi atsa dahi nefes alamıyormuş gibi hisseder miydi?
Ben hissediyordum sanki biri ellerini boğazıma yerleştirmiş nefes almamı zorlaştırıyordu. Karşımda ki görüntü buna en büyük kanıttı.

Genç kız Merih'in boynuna doladığı ellerini geri çekerken ben dahi Merih'te benimle beraber aynı şoku yaşıyordu. Ikimizde böyle bir şeyi beklemiyorduk. Genç kız boynuna doladığı ellerini geri çekerken bu sefer Merih'in ellerini tutuyordu.

"Biliyorum,"dedi genç kız yeniden konuşmaya başlayarak.
"Bunca yıl seni bir boşlukta bıraktım, bunun için bende en az senin kadar acı çektim Merih, inan bana benim yokluğuma alışmak senin için her ne kadar zorsa senin yokluğuna alışmak her günümü zehir etti bana." Genç kız bu sözlerinin ardından göz yaşlarını silerken Merih geri bir adım atarak genç kızın tuttuğu ellerinden kurtuldu.

"Geri dönmemeliydin." Sonunda Merih'in dudakları arasından dökülen bu cümlelerin ardından genç kızın ağlaması şiddetlenmiş Merih ise hızla yanımızdan uzaklaşarak izini kaybettirmişti. Ruban ağabey ve egemen asmara adında ki genç kızı içeri geçirerek teselli ederken kapıda yalnızca ben ve Olcay kalmıştık.

"Ben Merih'in peşinden gidiyorum, yaşadığı bu şoku tek başına atlatmasına izin veremem." Olcay ileriye doğru bir kaç adım attığında onu son anda durdurdum.

"Sen burada kal Olcay, ben Merihi nerede bulabileceğimi çok iyi biliyorum." Olcay itiraz etmemiş yalnızca başını olumlu anlamda sallamakla yetinmişti.

"Kardeşimin yanında ol afra, onu hiç bırakma."diye fısıldadı ben gitmeden hemen önce.

"Merak etme."diyerek döndüm Olcay'a.
"Kardeşini hiç bırakmayacağım."

*

Nedenini bilmediğim bir şekilde Merihi o terk edilmiş evde bulabileceğimi umuyordum. O gün bana orada bağırırken bu öfkesine tek bir neden bulabilirdim. O eve verdiği değer gözlerinde gördüğüm öfkenin en ayırt edici ayrıntısıydı. Her ne kadar oraya yürümem gerekse de bunu umursamıyordum, benim için önemli olan tek şey Merih'i bulmak onun nasıl bir ruh hali içinde olduğunu görmek ve onun yaralarını sarmaktı.

Mezarlıkta beni iyileştireceğine söz veren o adama, bugün ben bir söz verecektim.

Nihayetinde yeniden o aralıklı kapının önünde durduğumda Merih'in içeride olduğunu biliyordum. Daha fazla beklemeden içeri de olduğunu bildiğim yaralı adamın yanına doğru ilerledim. Tam da tahmin ettiğim gibi Merih içeride tozlanmasını önlemek için üzeri beyaz çarçaflarla kaplı kanepelerin birinde ellerini boynunda birleştirmiş bir şekilde oturuyordu.

Sessizliğine ortak olarak hemen yanında ki yerimi aldım. Merih sürdürdüğü sessizliği dakikalar sonra bozmuş bakışlarını bana doğru çevirmişti.

"Onun kim olduğunu biliyor musun?"diye sordu.

Hayır anlamında başımı salladım.

"O benim geçmişim."dedi oldukça soğukkanlı çıkan sesiyle. "Bu ev de geçmişimin bir parçası kız çocuğu."

"Bu ev sizin eviniz miydi?"diye sordum yutkunarak.

ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin