29.BÖLÜM(MASFAR)

3.8K 169 17
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR♥

"-Canın acıyor değil mi?"

"-İnsanın ruhunda çektiği acıdan daha büyük bir acı mı var yabancı kız çocuğu?"


İnsan bir yandan korkuyu iliklerine kadar hissederken diğer yandan mutluluğu bir o kadar yakınında hisseder miydi? Ben hissediyordum hava bir yandan kötüleşecek, bu ormandan bir daha çıkamayacağız diye korkuyorken diğer taraftan hemen yanımda duran Merih'le birbirimize bakıp gülümsüyorduk.

Merih'in sözünü tamamlamasına izin vermeden önce araya girmiştim.

Bu şehir imkanı olmayan her şeyi mümkün kılar demiştim.

Bunun üzerine yağmur hafifçe çiselemeye başlamıştı. Nasıl hissetmem gerektiğini bilmez bir şekilde bakışlarımı kaçırırken saniyeler sonra elimde hissettiğim bir tenle bakışlarımı o yöne doğru çevirdim.

Merih sıkıca ellerimi kavramıştı.

"Gitmemiz gerekiyor artık yabancı kız çocuğu."diye bir açıklamada bulunup hızla ikimizi de buradan uzaklaştırmaya çalıştı. 

Merih önde bende hemen arkasında onun hızına ayak uydurmaya çalışırken yağmur hızını giderek arttırmıştı. Her an dün gece çıkan fırtınaya tutsak edilebilirdik bu yüzden ikimizde hızlı olmalıydık. Attığımız hızlı adımlar giderek yerini hızlı bir koşuya tabir tuttuğunda karşımıza çıkan bir duvarla ani bir şekilde duraksamak zorunda kaldık.

Ben şaşkın bir ifadeyle Merih'e bakarken Merih karşımızda ki duvar için bir çözüm yolu bulmaya çalışıyordu.

"Bu duvar-"devamını getiremeden Merih çoktan araya girmişti.

"Bu bir engel, bir şekilde o duvarın üzerinden atlayıp diğer tarafa geçmemiz gerekiyor." Merih'in yaptığı açıklama yüzümde şok bir etki yaratırken konuşmasına devam etti.

"Önce ben çıkacağım, daha sonra seni de yanıma çekeceğim." Tedirgin ve korkuyla karışık Merih'e bakarken cevabından korktuğum soruyu sordum.

"Daha sonra atlayacak mıyız? Eğer sen atlarsan sana bir şey olmayabilir ama ben atlarsam tüm kemiklerim kırılabilir."diye itiraf ettim duvarın yüksekliğini dile getirerek.

"Beraber atlayacağız, sana da bir şey olmayacak."diyerek kesin bir dille konuştu

"Nasıl bu kadar çok emin olabiliyorsun?"diye sordum

"Çünkü, buna izin vermeyeceğim." Merih'in verdiği yanıt duygularımın daha da karmakarışık bir hale gelmesini sağlarken boğazımı temizleyerek konuşmaya devam etti.

"Ben çıkıyorum o zaman."diyerek boğazını temizlediğinde az önce ki ortam birden bire yok olmuştu. 

Merih'e başımı olumlu anlamda sallayarak biraz geri çekilerek Merih'in daha rahat çıkmasını sağladım. Merih nefesini tazeleyerek duvara tırmanmaya başladığında bir kaç dakika sonra duvarın en yüksek tepesindeydi. Tehlikeli olduğunu bildiği halde duvardan sarkarak elini bana doğru uzattı.

"Bu çok tehlikeli. Her an ikimizi de düşürebilirim."diye seslendim tepe de duran Merih'e bakarak.

"Yalnızca elimi tut yabancı kız çocuğu, her an fırtına çıkabilir işte o zaman buradan çıkmamız daha da tehlikeli bir hal alacak."diye yanıt verdi. 

ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin