EMANET
"Benim için endişelenme yabancı kız çocuğu çünkü ben benim için endişelenmene değecek bir adam değilim."
KEYİFLİ OKUMALAR♥Hayatta karşılaştığınız tüm zorluklardan sonra, yorulduğunuzu hissettiniz mi? Pes etmek, her şeyden vazgeçmek istediğiniz oldu mu?
Ben bir çok kez bu durumla yüz yüze gelmiş, her seferinde de bir öncekinden daha da güçlü durmam gerektiğine inandırmıştım kendimi.
Öyle de yaptım, inandırdığım doğrunun benim için en iyisi olduğunu düşünerek yaşadım.
Olcay'la beraber Merih için hazırladığımız planı gerçekleştirmek amacıyla Merih'in odasına doğru attım adımlarımı, içimden bir his bu planda başarılı olup olmadığım hakkında tereddüt içinde kalsa da yaptığımız plandan sonra geri çekilmek Olcay'ı hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum. Merih'in oda kapısının önüne geldiğimde derin derin nefesler almaya başlamıştım, plan doğrultusunda Olcay'ın bana vermiş olduğu küçük çipi üzerine yapıştırmam gerekiyordu. Bu çip sadece Merih nereye giderse gitsin onun nerede olduğunu öğrenmek amacıyla hazırlanmıştı. İşin iyi yanı avucumun içinde ki bu çip dikkat çekmeyecek kadar küçüktü.
Merih'in fark etmesi çok düşük bir ihtimaldi.
En azından ben ve Olcay öyle düşünüyorduk.
Son kez nefesimi tazelediğim de kapısını bir kaç kez tıklattım, tahmin ettiğim gibi yine bir ses gelmemişti, daha fazla beklemeden içeri geçtiğimde Merih ayakta elinde telefonuyla birinin aramasını bekliyor gibiydi. Beni gördüğüne şaşırmamış hatta sanki odada yokmuşum gibi umursamaz bir şekilde elinde ki telefona vermişti tüm dikkatini. Merih'in bu umursamaz ve soğuk bakışlarının ardındaki sebebinin ne olduğunu ilk kez biliyordum.
Bana öfkeliydi.
Masfar'la isteyerek benim konuştuğumu düşünüyor bunu ona anlatmadığım için ayrıca öfke duyuyordu.
Halbuki hiç bir şeyden habersiz beni suçluyor, boş yere beni cezalandırıyordu.
Tüm bunları düşünmeyi bırakarak karşısına geçtim, soğuk ve umursamaz bakışlarının dikkatimi dağıtmasına, öfkelenmeme neden olmasına izin vermemeliydim.
"Bana öfkelisin,"diyerek başladım konuşmaya. Yüzüme bile bakmadan telefonuyla ilgilenmeye devam etti.
"Merih."diye seslendim bana doğru bakmasını sağlamak için fakat yine de bana doğru dönmedi. Son çare olarak aramızda ki tüm mesafeyi kapatarak ellerimi yüzüne doğru götürerek bana doğru bakmasını sağladım. Bu sefer işe yaramıştı Merih o soğuk bakışlarını bana doğru çevirmişti.
"Beni rahat bırak yabancı kız çocuğu, seninle uğraşamayacak kadar önemli işlerim var." Merih'in kurduğu cümle üzerine yüzünde ki ellerimi geri çektim.
"Amacım benimle uğraşmanı sağlamak değil, seninle konuşmak istiyorum."
"Konuşulacak bir şeyin olduğunu sanmıyorum." Merih'e geri bir yanıt vereceğim sırada yanımdan ayrılarak tek kişilik yatağına doğru uzanıp elinde ki telefonla ilgilenmeye devam etti.
Yavaş yavaş öfkelendiğimi hissettiğimde sakinliğimi korumaya çalıştım, sonuçta görünmeyen bir çipi üzerine yerleştirip gidecektim. Sakin tavrımı koruyarak yatağına doğru uzanan Merih'in yanına gittim.
![](https://img.wattpad.com/cover/167655929-288-k836819.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)
Fiksi RemajaAnnesi ve babasının mezarlığında içini döken bir kızın başına en ağır ne gelebilir? Mezarlıkta yaşadıklarından sonra bambaşka bir yerde tanımadığı insanlar arasında gözlerini açan Afra hayatına nasıl devam edebilecek? Gözlerini açtığı yeni şehir, y...