20.BÖLÜM(GİTMEK İSTEMİYORUM)

4.5K 196 52
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR.

"Sen uçuruma dans ederek düşmek istiyorsun."

Öfke baskındı. Keskindi ve geçtiği yerlerde yara açıyordu. Ama asıl merak edilen şuydu:göğsümüzü yarmak isteyen öfkenin kaynağı kimdi?Bütün zorluklar burada başlıyordu. Soru basitti, cevabı henüz verebilen kimse yoktu.Yanıtsızlık, bu insanın öfke altında ezilme sebebiydi. Öfkenin yanında belirsizlik işte bu insanı yaralayan diğer bir duygu ifadesiydi.

Belirsizlik, Merih gittiğinden beri tek hissettiğim buydu.

Biraz şaşkın biraz da anlamsız bir ifadeyle olanlardan bir anlam çıkarmaya çalışıyordum. Kararsızdım, sanki tam şu an Merih'in peşinden gitsem içinde bulunduğum bu kararsızlıktan kurtulacakmışım gibi hissediyordum. 

Ama nasıl gidecektim? Ben bu şehrin bir yabancısıydım, yolda tek tük bir kaç araçtan başka araba yoktu. 

Otobüs, durak bunlara dair hiç bir şey yoktu. Troya kuruluna bir kaç kez gitmiştim oraya kadar yürümeyi denesem hava çoktan kararmış olacaktı. Avuç içlerimle yüzümü avuçlayıp ne yapmam gerektiğini düşündüm.

"Afra, ne yapıyorsun burada tek başına?" Sesin geldiği yöne doğru döndüğümde Egemenle karşılaştım. Hızla egemenin önünde durarak tedirgin olmamaya dikkat ederek konuşmaya başladım.

"Merih'i aldılar." Egemen bana anlamsız bir ifadeyle baktığında daha iyi bir açıklama yapmak için yeniden dudaklarımı araladım.

"Troya kurulundan bir kaç görevli geldi ve Merih'i aldı." Egemen anladım anlamında başını sallarken bana cevap vermek adına önce derin bir nefes aldı.

"Bu ilk değil, merak etme Merih başının çaresine bakar, onun bizim yardımımıza ihtiyacı yok."diye yanıt veren egemene şaşkın bir ifadeyle baktım. Tamam Merih bir kurul üyesi olabilirdi ama her insanın günün birinde yardıma ihtiyacı olurdu. 

"Ben bu kadar emin değilim, beni oraya götürür müsün?"diye sordum. Egemen tebessüm ederek hızla yanıt verdi.

"Elbette götürürüm ama sende göreceksin önemli bir şey yok." Egemen yaptığı açıklamadan sonra otoparktan arabasını çıkarıp benim yerleşmemi bekledi. Daha sonra bende arabada ki yerimi aldıktan sonra vakit kaybetmeden bizi bu evden uzaklaştırdı.

"Ne oldu öğrenebildin mi? Neden almışlar Merih'i?"diye sordum ona doğru dönerek. Egemen ciddi ve buruk bir ifadeyle yanıt verdi.

"Sanırım durum sandığımızdan da ciddi. Merih bu gece kurulda kalabilir." Egemenin sesinde hayal kırıklığı vardı. Merih'in beni almaya geldiler dediği anda anlamıştım yolunda gitmeyen bazı durumların olduğunu.

"Peki neden almışlar? Sorun ne?"diye sordum. 

"Bana da söylemediler, az sonra Merih gelip açıklama yapacak."diye yanıt verdi. 

Daha sonra çalan telefonuyla yanımdan ayrıldı egemen. Tek başıma kaldığım sırada etrafı inceledim. Bu şehir sandığımdan da farklıydı. Burada işler tahmin edemeyeceğim kadar garip gidiyordu. Ne zaman ne olacağını tahmin bile edemiyorsun.

"Yabancı kız çocuğu." Bana doğru yaklaşan Merih'i gördüğümde yutkunarak yanına doğru ilerledim.

"Buraya nasıl geldin?"diye sordu.

"Egemen getirdi, seni buraya neden getirdiler?"diye sordum içimi kaplayan huzursuzluğu görmezden gelmeye çalışarak.

"Bazı işlerim var." Merih'in verdiği yanıta tabi ki inanmıyordum. 

ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin