Sonunda ilk özel bölümü paylaşacak zamanı buldum. Güzel bir özel bölüm oldu benim için.İkincisi ne zamam gelir henüz belli değil ama özel bölümlerimiz yalnızca üç tane olacak.
Herkese keyifli okumalar.
Yorum yapıp beğenmeyi unutmayın lütfen.🙏💛
Bugün tam dört yüz yirmi ikinci gün.
Senin gözlerini açmadığın ve benim bir saniye bile umudumu yitirmediğim dört yüz yirmi iki gün.
Ne çok zaman geçmiş üstümüzden, birlikte gülmediğimiz, gözlerimizin içine bakamadığımız. Birbirimize sevdiğimizi söyleyemediğimiz, hissettiremediğimiz.
Geçen kocaman bir yıl var şimdi aramızda, uyandığında tadını çıkara çıkara telafi edeceğimiz.
Bak şimdi yeni bir gün daha doğuyor bizim için, senin gözlerini açmadığın ve benim inancımı kaybetmediğim. Seninle yeni bir güne uyanmayı özledim Merih. Sabah gözlerimi açtığımda parlak kahvelerine bakmayı özledim, gözlerini açar açmaz yaktığın o ilk sigaranla terasa çıkıp sigara içişini izlemeyi özledim.
İçimde kocaman özlemler biriktirdim senin için. Şimdi o kocaman özlemlerim sen gözlerini açmadığın her an daha çok büyüyor. Bazen öyle çok büyüyor ki dayanamayacakmışım gibi hissediyorum. Pes edecekmişim gibi oluyorum. Sonra aklıma bana söylediğin o son cümleyi getiriyorum.
"Uyanmam ne kadar uzun sürerse sürsün, bize olan umudunu hiç kaybetme."
Bak ben hala umudumu kaybetmedim dediğin gibi, sen ise hala gözlerini açmadın benim için.
Oysa benim için ölümü bile göze alan sen, şimdi çok istediğim dileğimi gerçekleştirmiyorsun bile. Gözlerini açıp, yeniden gülümsemiyorsun bana.
Oysa senin her gülümseyişinde can bulan kalbim, eskisi gibi atmıyor bile artık. Bazen öyle anlar geliyor ki attığını bile hissedemiyorum kalbimin.
Böyle durumlarda soluğu hep senin yanında alıyorum. Ellerini tutuyorum hala yaşadığımı hissetmek için. Bazı geceler başını kucağıma alıp saçlarını okşuyorum göremesen de. Her saç telini ayrı ayrı seviyorum hissedip gözlerini açarsın diye.
Sonunda gözlerini açıp uyanmasan bile saçlarını okşamaktan hiç vazgeçmiyorum. Yanında olmaktan, sana inanmaktan asla vazgeçmiyorum, vazgeçemiyorum.
Uyandığında yapacağımız bir çok aktivite biriktiriyorum. Gözlerini açmadığın her gecenin her sabahın telafisini yapacağımız o günü sabırsızlıkla bekliyorum.
Biliyor musun Olcay ve Egemenle seni konuşuyoruz her gün, saatlerce. Olcay bana sürekli onu tüm belalardan nasıl kurtardığını anlatıyor. Her seferinde bu defa seni kurtarmam deyip ve yine her seferinde onu kurtardığın için pişman olduğunu söylüyor. Egemen ise sürekli onu nasıl her konuda desteklediğini anlatıyor bana.
Bu zamana kadar hiçbir konuda ona karşı çıkmamışsın. Hep yanında durmuş onu desteklemişsin. Ayrıca doktorluk ünvanını kazanmasında seninde çok büyük etkin olduğunu söyledi. Onu desteklemeyi bıraktığın tek bir gün dahi olmamış. Tıpkı benim de bu şehre geldikten sonra arkamda durmayı hiç bırakmadığın gibi.
Bende sürekli onlara bizi anlatıyorum. Kavgalarımızı, ara ara yaşadığımız kısa süreli atışmaları, umudumuzu, inancımızı anlatıyorum. En önemlisi sevgimizi, birbirimize duyduğumuz o sonsuz güveni anlatıyorum hep. Ben anlattıkça sen duyuyormuşsun gibi hissediyorum her seferinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilAnnesi ve babasının mezarlığında içini döken bir kızın başına en ağır ne gelebilir? Mezarlıkta yaşadıklarından sonra bambaşka bir yerde tanımadığı insanlar arasında gözlerini açan Afra hayatına nasıl devam edebilecek? Gözlerini açtığı yeni şehir, y...