KEYİFLİ OKUMALAR♥
"-Çünkü ben suçluyum!"
"Suçlu olan herkes bir gün kaçar kız çocuğu."
OKUMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE OY VERMEYİ UNUTMAYIN♥
Sonunda ölümün olduğunu bile bile bu riski alır mıydı insan?
O alıyordu.Merih alıyordu, gözleri kapalı bir şekilde uçuruma doğru yürüyordu. Sonunda o uçurumdan düşeceğini biliyor olmasına rağmen korkmuyordu. Peki ben buna izin verebilecek miydim? Kardeşim dediğim adamı, ölen abimin boşluğuna her hissettigim de bana el uzatan ayni kandan olmasak bile kendi öz kardeşimmiş gibi bellediğim bu adamın bile bile o uçurumdan düşmesine izin verebilecek miydim?
Veremezdim.
Vermezdim.Kapı kolunu kavrayarak dışarı çıkmakta olan Merih'i son anda durdurdum.
"Eğer bu kapıdan çıkarsan, o şerefsiz uğruna kendini harcarsan kardeşim Afraya her şeyi anlatırım. Ona söyleyemediğin o gerçeğin ne olduğunu bizzat ben söylerim." Sözlerim Merih'in beyninde bir şok dalgası yaratmış olacak ki ilk bir kaç saniye şaşkınlığını üstünden atmaya çalıştı. Çevrelenmiş keskin yüz hatları bana doğru dönerken yüzünde ki şaşkınlık hala silinmemişti.
"Bunu yapmayacağını ikimiz de çok iyi biliyoruz,"dedi. Sesinde hafif bir öfke tınısı vardı.
"Eğer sonunda iyi olacaksan bunu yaparım kardeşim afra öğrendiği gerçeklerden sonra bunu bir şekilde atlatabilir, peki seni bize geri ne getirebilir? Bunu yapmayı bende istemem, beni bunu yapmaya mecbur bırakma Merih."
Merih kaşları çatılı bir şekilde yanıma gelirken bu öfkesini oldukça doğal karşılıyordum.
"Kız çocuğu bunu bilmeyecek egemen, ben bugün karanlık ormana gidersem ölmem, ben asıl ne zaman ölürüm biliyor musun? Kız çocuğunu yıkıldığını gördüğümde ölürüm. İkisi aynı şey değil."
"O zaman gitme kardeşim, ne beni ne egemeni ne de Afrayı sensiz bırakma. Bizim sana ihtiyacımız var lan. Bu şehrin sana ihtiyacı var." Merih elini ensesinde birleştirerek derin bir nefes aldı. Bir şeyler düşünüyor gibi, dakikalarca sessizliğini korudu.
Nihayetinde bir karar vermiş olduğunu belli ederek bana doğru döndüğünde dikkatle Merih'in söyleyeceklerini bekledim."Arabaları hazırla, eve gidiyoruz."
AFRA SOYKAN
Dış kapının kilidini açarak içeriye girmek istediğim an kapı benden önce davranın biri tarafından açıldı.
"Neredeydin kız kardeşim?"diye soran Olcay'a hafifçe tebessüm etmeye çalıştım.
"Sadece biraz hava almak istemiştim bahçede."diye cevap verdim sorusuna karşılık. Olcay da hafif bir tebessüm etmiş içeri geçmem için hafifçe yana çekilmişti. Odama yöneleceğim sırada Olcay'ın yeniden sesini duydum.
Yalnızca bu sefer benimle konuşmuyordu."Hoş geldiniz, bende sizi bekliyordum." Olcay'ın sözleriyle arkamı döndüğüm sırada egemen ve Merih'i gördüm.
"Egemen kardeşim biz seninle biraz konuşalım mı?" Olcay, egemeni yanına alıp kapıdan uzaklaşırken Merih'in yanıma geliyor olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)
Roman pour AdolescentsAnnesi ve babasının mezarlığında içini döken bir kızın başına en ağır ne gelebilir? Mezarlıkta yaşadıklarından sonra bambaşka bir yerde tanımadığı insanlar arasında gözlerini açan Afra hayatına nasıl devam edebilecek? Gözlerini açtığı yeni şehir, y...