44.BÖLÜM(ZAMANSIZ)

3.2K 161 46
                                    



KEYİFLİ OKUMALAR♥


Yaralarını saracağıma söz verdiğim kız çocuğunun bilinçsiz bir şekilde yatışını izliyordum.Sırf bu yüzden bile bir ömür boyu bunun pişmanlığını yaşayacağımı çok iyi biliyordum.



Dip.

En dipte olduğumuzu ne zaman hissederdik? Çaresiz kaldığımız zamanda mı? Yoksa elimizden hiç bir şey gelmeyeceğini anladığımız o anda mı? Şu an hissettiğim saydıklarımın yarısı bile etmezdi.

Ela gözlerini bana çeviren bu yabancı adam üzerime doğru gelmeye başlarken üzerimde hissettiğim baskıdan dolayı olmalı ki bir kaç adım gerilemek zorunda kaldım.

"Siz kimsiniz?"diye sordum korkudan titreyen sesimle.

Ela gözlerini üzerimden bir saniye bile çekmeyen bu adam sorduğum soruyu çok komik bulmuş olacak ki yüzünde tuhaf bir gülümseme belirdi.

"Şöyle tanıtıyım kendimi."dedi ve aramızda ki son mesafeyi da kapattı.
"Bu şehrin en güvenilir ve işinde başarılı adamlarından biriyim. Ve bugün burada yalnızca aldığım emire uymak için varım."

MERIH SALKAN

Arabayı evin hemen önünde ki boş alana park edip aşağı indim. Kız çocuğuna erken döneceğimi söylemiş olsam da karanlık ormanın anahtarlarını almak işimi fazlasıyla geciktirmişti. Her ne kadar beni endişe içinde bekleyen kız çocuğuna bir açıklama yapmam gerekiyorsa bunu yapacaktım. Hem onu gecenin bu saatine kadar merak içinde bıraktığım içinde ayrıca öfkeli olmalıydı.

Cebimden çıkardığım anahtarı kapı yuvasına yerleştirmiştim ki biri benden önce davranarak kapıyı içeriden açtı.

"Sonunda geldin kardeşim, neredesiniz siz?"diye soran Olcay'a tuhaf bir şekilde baktım.

"Siz derken? Geç bitti işim geldim."

"Nasıl yani afra seninle beraber değil miydi?"diye sordu. Olcay'ın yüzünde ki bu şaşkın ifadeye inanmalı mıydım bilmiyorum ama eğer bu bir şakaysa intikamını çok kötü ödetirdim.

"Kız çocuğu nerede Olcay?"diye sordum öfkeme hakim olmaya çalışarak.

"Bilmiyorum onu en son kurula bıraktım." Olcay'ın verdiği net cevap öfkeyle solumama neden olurken nefesimi tazeledim.

"Sonra almaya gelmedin mi lan? Kız çocuğu seni aramadı mı?"diye sordum. Olcay başını olumsuz anlamda sallarken tüm damarlarımda kan yerine öfkenin dolaştığını hissettim.

"Beni kimse aramadı, Afrayı kurula ben bıraktım ama onu geri almadım."

Öfkeyle çıkardığım telefonun son arananlar bölümüne girdim, gerçekten kız çocuğu Olcay'ı aramamıştı.

"Nereye gitti o zaman lan? Ne dönüyor burada?" Sesim küfredermiş kadar ağır ve soğukkanlı çıktığında tüm sakinliğimi kaybettiğimi anlamıştım.

"Sakin ol Merih, kardeşimi bulacağız." Olcay beni sakinleştirmek adına bir adım attığında öfkeyle ellerimi saçlarımdan geçirdim.

"Nereye gittiğini bilmiyoruz, kendi isteği ile mi yoksa başkası tarafından mı götürüldü onu bile bilmiyoruz! Belki de kız çocuğunun yardıma ihtiyacı vardır Olcay, belki de kız çocuğu bizim onu bulmamızı bekliyordur!" Öfke ve tedirgin karışımı çıkan sesim sonlara doğru fısıltı halinde çıktığın da ilk defa çaresiz hissetmiştim.

ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin