34.BÖLÜM(SÖZ)

3.3K 177 28
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR♥



"Gördüğün her kötü kabusun ardından sana sarılmak için burada olacağım."


Gökyüzünün siyaha bürünürken oluşturduğu tarifi olmayan o renk tam da şuan karşımda duran adamı ifade ediyordu. Merih'in bir anda değişen yüzü şu an esen rüzgardan daha da üşütmüştü beni, fiziksel olarak değil belki ama ruhen kalbimi titremişti yüzünde ki o soğuk ifade.

Birden bire ne olmuştu ki? Az önce gözlerime kırık ve korku dolu gözlerle bakan Merih'e ne olmuştu? Nasıl bir an da yüzü böylesine soğuk ve ifadesiz bir şekle bürünmüştü ki? Merih yüzümü avuçladığı ellerini çekerken bakışlarını kaçırarak yutkundu. Sanki söylememesi gereken bir şey söylemiş ve bu yüzden de pişmanlık duymuş gibiydi.
Yüzünde ki o ifade tam da bunu kanıtlıyordu. Boğucu ve korkutucu o sessizliğin büyüsü dakikalar sonra Merih tarafından çözülmüştü.

"Gidelim."diye fısıldadı buzdan farksız sesiyle.
Merih'e geri bir yanıt vermeden yürümeye başladığımda yüzünde ki bu ifadeye bir anlam vermeye çalışıyordum.

Az önce kurmuş olduğu cümleler, korku dolu bakan gözleri, içinde şefkatin bulunduğunu hissettiğim sesi birden nasıl bu denli değişebilmişti ki? Bakışlarım istemsizce Merih'e kaydığında yüz hatları fazlasıyla gergin duruyordu.

İkimizde mekana varana kadar hiç konuşmadık, Merih mekana varır varmaz hızla arabasına doğru yönelmiş mekandan uzaklaşmıştı. Geriye yalnızca ben Olcay ve egemen kaldığımızda Olcay'ın arabasıyla beraber eve doğru yol almıştık.

"Merih'in nesi var afra?" Olcay'ın bakışları kısa bir süreliğine yoldan ayrılıp bana doğru döndüğünde bekletmeden cevabımı verdim.

"Bende bilmiyorum," Olcay başını olumlu anlamda sallarken egemenin telefonda Merih'le konuştuğunu tahmin ediyordum.

"Geleceksin eve değil mi kardeşim?"diye sormuştu egemen telefonda konuştuğu kişiye. Telefonun ucunda ki diğer ses her nasıl bir cevap verdiyse egemenin yüzü düşmüş hafifçe kaşları çatılmıştı.

"Peki sen bilirsin ama gelene kadar seni bekleyeceğimi bil." Egemen telefonu kapatırken meraklı bakışlarla egemeni inceledim.

"Merih'le mi konuşuyordun?" Olcay'ın sorusu ile tüm dikkatimi egemene verirken egemen Olcay'ın sorusunu doğruladı.

"Bu gece kurulda sabahlayacağını söyledi." Egemenin verdiği yanıt bu sefer benim hayal kırıklığına uğramama yol açmıştı.

Kurulda sabahlayacağım da ne demekti?

Birden bire böyle bir fikre nasıl kapılmıştı çok merak ediyordum. Sanki benden kaçmak için yer arıyor gibiydi. Olcay tüm dikkatini yeniden yola verirken bende önüme dönmüş hemen yan tarafımda duran pencereden bu karanlık ve ıssız yolun derinliğini izlemiştim.

Yaklaşık yarım saate yakın bir süre sonra eve vardığımızda üçümüzde vakit kaybetmeden eve geçtik.

"Sen bugün kolay şeyler yaşamadın afra, istersen odana geçip dinlenebilirsin." Olcay'ın fikrine karşı başımı olumsuz anlamda sallarken konuşmaya başladım.

ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin