KEYİFLİ OKUMALAR♥
"Kendinden kaçmanın mümkün olmadığını öğrendiğinde savaşmaya başlarsın yabancı kız çocuğu. Benim savaşım kendimle."
İstemek.
İstemeyi özledim. Bir şeyleri çok güçlü duygularla; tutkuyla, hevesle, bazen teslimiyetle bazen ümitle bazen ümitsizlikle ama hiç dinmeden istemeyi. Hiçbir şey tutkuyla istenilebilir gelmiyor yıllardır, ceza gibi bir şey bu.
Ama değil.
Sanki hayatın bana oynadığı küçük bir şaka.
Merih tamamen dudaklarımın arasından dökülecek bir kaç cümleyi duymayı beklerken onu daha fazla bekletmedim ve dudaklarımı aralayıp konuşmaya başladım.
Fakat Merih tedirgin bir ifadeyle benden önce davrandı."Neyi biliyorsun yabancı kız çocuğu?"diyerek sorusunu yineledi. Merih'in bu sabırsız ve tedirgin ifadesine bir anlam veremesem de sorduğu sorunun yanıtını verdim.
"Olcay bana dün ilk defa dans ettiğini söyledi." Verdiğim yanıttan sonra Merih ellerini ensesinde birleştirdi. Sanki başka bir şey duymayı bekliyordu.
"Sen ne duymayı bekliyordun?"diye sorduğumda yutkunduğunu gördüm. Merih'in şu an ki tavrı ve hareketleri bir hayli garip gelmişti bana. Bir şeyden çekiniyor yada korkuyor gibiydi.
"Bir şey duymayı beklemiyordum."diyerek bakışlarını kaçırdığında karşıdan Olcay'ın geldiğini gördüm.
"Afra sana bir şey göstermek istiyorum benimle gelir misin bir kaç dakika?"diye sordu gülümseyerek. Olcay'a karşılık tebessüm ettiğimde peşinden gittim.
MERIH SALKAN
Olcay yabancı kız çocuğunu alıp götürürken cebimden çıkardığım paketten bir dal sigara çıkardım. Yabancı kız çocuğunun hala hiç bir şeyden haberi yoktu. Ama ona anlatacaktım her ne olursa olsun artık öğrenme zamanı gelmişti. Bu şehre onu getirenin ben olduğumu öğrendiğinde nasıl bir tepki vereceğini az çok tahmin edebiliyordum. Ama bu zerre umurumda değildi.
Tek isteğim bunu benden duymasıydı.Öyle de olacaktı.
Hava yavaşça kararmaya başladığında yabancı kız çocuğunu aramaya başladım. Önce Olcay'ın yanına uğramış orada mı diye bakmıştım fakat orada olmadığını anladığımda evin her köşesini aramaya koyuldum.
Bakmadığım tek oda onun odasıydı. Yabancı kız çocuğunun odasının önüne vardığımda aralıklı olan kapıdan içeri göz attım. Yabancı kız çocuğu uyuyordu. Hemde daha hava henüz tam kararmadan.
O gerçekten de fazla uykucuydu, kapıyı biraz daha aralayıp ses çıkarmadan içeri geçtiğimde bir kaç kez hareket ettiğini gördüm. Başta çıkardığım sesten dolayı olduğunu düşünsem de yanına biraz daha yaklaştığımda çıkardığım sesten değil de görmüş olduğu rüya veya kabustan kaynaklı olduğunu fark ettim. Yüzü terlemeye başlamış ayrıca bir şeyler sayıklıyordu. Elimi yabancı kız çocuğunun omzuna doğru götürüp onu bir kaç kez dürttüm.
Gördüğü kabus her neyse yüzünde ki ifadeden ne kadar korkmuş olduğu anlaşılıyordu. Yabancı kız çocuğunu bir kaç kez daha dürttükten sonra beklemediğim bir şekilde hızla gözlerini açıp belime sarıldı. Ben ne olduğunu anlayamamış kısa bir şok geçirmiştim. Gördüğü kabus her neyse fazlasıyla korkmuştu bunu belime sarılı titreyen ellerinden anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilAnnesi ve babasının mezarlığında içini döken bir kızın başına en ağır ne gelebilir? Mezarlıkta yaşadıklarından sonra bambaşka bir yerde tanımadığı insanlar arasında gözlerini açan Afra hayatına nasıl devam edebilecek? Gözlerini açtığı yeni şehir, y...