31.BÖLÜM(BENİ GERÇEKTEN DÜŞÜNÜR MÜYDÜN?)

3.6K 166 34
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR♥



"-Neden bu kadar çok merak ediyorsun yabancı kız çocuğu? Neden kendimi düşünmem gerektiğini söylüyorsun hep?"

"-Çünkü başkasının seni düşünmesine izin vermiyorsun."

Merih kurduğum cümlenin hemen ardından aramızda kalan son mesafeyi de kapattı.

"Bir başkasının beni düşünmesine izin verirsem bu kişi sen olur muydun yabancı kız çocuğu? Beni gerçekten düşünür müydün?"



AFRA SOYKAN


Ne yapacağımı bilmez bir şekilde bakışlarımı etrafta gezdirirken Masfar bir kaç saniye önce izini kaybettirmiş birden yok olmuştu. Masfar'ın söylediklerini hafızamdan silip atamıyordum! Merih ile ilgili tüm endişelerine bir son vereceğim cümlesini unutamıyordum! Bu şehre yeniden gelmesinin tek nedeni Merih'ti, artık bunu çok iyi biliyordum.

Dakikalarca Masfar'la konuştuğumuz bu köşe de nasıl bir adım atmam gerektiğini düşündüm. Ama hiç bir sonuca ulaşamamış zihnimin daha da karmaşık bir hale gelmesine sebep olmuştum. Bu yüzden az da olsa düşüncelerimin benden uzaklaşabileceği, kendimi daha iyi hissedeceğim o yere gittim.

Merih'in özel alanına.

Zihnimin içinde sürekli beni rahatsız eden sorular ve vermem gereken cevaplar vardı. Merih beni özel alanına ilk getirdiğinde burada rahat ettiğini ve düşüncelerinin kısa bir süre bile olsa ondan uzaklaştığını söylemişti.  O gün ona özel alanı hakkında hiç bir şey diyememiştim ama söylediği kadar iyi hissetmiştim bende.

Bunun nedeni içinde bulunduğum sessiz ve sakin olan oda mıydı yoksa yanımda olup kurduğu cümlelerle bana her şeyi unutturan Merih miydi bilmiyordum. Adımlarımı özel alanına doğru atmış dakikalar içinde o eşsiz güzellikte ki manzaranın karşısında bulmuştum kendimi.
Amacım sadece aklımda sürekli beni rahatsız eden o sorulardan bir süreliğine uzaklaşmaktı.

Öyle de olmuştu, neredeyse bir kaç saat Merih'le beraber uyuya kaldığımız büyük ve geniş salıncakta oturmuş ve sessizliğin getirdiği o huzurla rahatladığımı hissetmiştim.

Saatin fazlasıyla geç olduğunun farkına vardığımda ayağa kalkmak için doğruldum fakat ben doğrulamadan kapıyı hızla çarpıp içeri giren Merih'i görmemle olduğum yerde kalmanın daha iyi bir fikir olduğuna karar vermiştim.  Merih oldukça öfkeli ve endişeli ifadesiyle içeri girdiğinde saniyeler sonra beni fark etti.

"Sen-"dedi. Fakat devamını getiremeden kendini durdurmuş öfkeyle ellerini saçlarının içerisinden geçirmişti. Merih'in bu anlamsız endişe ve öfkesine bir anlam veremeden ayağa kalktığımda tam karşısında durdum.

"Sen iyi misin?"diye sordum. Merih sorduğum soruyla beraber öfkeli tavrını sürdürmeye devam etti.

"Kaç saattir seni aradığımı biliyor musun yabancı kız çocuğu? Böyle bir zamanda ortadan kaybolmak-"devamını getiremeden sustu.

"Benim için mi yüzünde ki bu endişe? Bu yüzden mi bu kadar öfkelisin?"diye sordum.

Merih bir kaç saniye durdu, hiç bir şey söylemedi.

ACININ NEFSİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin