3.Ders Bakara Sûresi 17-24

135 23 73
                                    

3. ders :

1. Cüz, 2. Sûre, 3. Sayfa
El-Bakara Sûresi
17- 24. Âyet-i Kerîm'eler

ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠﻪِ ِِالرَّحْمٰنِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ

17

مَثَلُهُمْ كَمَثَلِ الَّذِي اسْتَوْقَدَ نَاراً
"Onların durumu, (geceleyin) bir ateş yakan kimsenin durumu gibidir."

Allahu Teâlâ münafıkların gerçek hâlini ifadeden sonra, konuyu daha açmak ve vuzuha kavuşturmak için temsil getirdi. Çünkü temsil,

-Kalpte çok daha etkili,

-İnatçı hasmı susturmada çok daha müessirdir.

Zira temsil, hayalen bilinen bir şeyi gerçek kılar, ilmen bilinen bir meseleyi de gözle görülür hâle getirir. Bundan dolayı Allah gönderdiği semavî kitaplarda çokça temsiller vermiştir. Keza temsil enbiya ve hükema kitaplarında çokça yer almıştır.

Mesel, asıl itibariyle "nazîr" yani benzer demektir. Sonra kendisinde bulunan bir garabet (dikkat çekici bir yön) sebebiyle insanlar arasında dolaşan söz için denildi. Sonra kendisinde garabet olan her hal, kıssa veya sıfat için istiare yoluyla kullanıldı. Mesela şu ayetlere bakalım:

"Müttakilere vaad olunan cennetin misali şöyledir:" (Ra'd, 35 ve Muhammed, 15)

"Ahirete iman etmeyenler için kötü mesel vardır." (Nahl, 60)

فَلَمَّا أَضَاءتْ مَا حَوْلَهُ ذَهَبَ اللّهُ بِنُورِهِمْ
"Ateş, çevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah onların nurunu giderdi."

Ayetin öncesinde ateş yakmalarından söz edilmişti, burada "Allah onların ateşini giderdi" denilmek yerine "onların nurunu giderdi" denilmesi, ateş yakmalarının aydınlanmak gayesiyle yapılmasındandır.

Nurun giderilmesinin Allaha isnadı,

-Ya her şeyin netice itibariyle Allahın fiili olmasından,

-Ya ateşin sönmesinin gizli bir sebeple meydana gelmesinden,

-Ya rüzgar veya yağmur gibi semavi bir sebeple olmasındandır.

-Veya mübalağa içindir. Yani, Allah onların bütün nurlarını giderdi, geriye karanlıktan başka bir şey kalmadı. Zaten devamından da bu anlaşılmaktadır.

وَتَرَكَهُمْ فِي ظُلُمَاتٍ
"Ve onları karanlıklar içinde bıraktı."

لاَّ يُبْصِرُونَ
"(Bir şey) görmezler."

Zulmet, nurun olmayışıdır. Ayette, bütün nurlarının ellerinden alındığı ve kendilerinin sadece bir zulmet içinde değil çok zulmetler (zulümat) içinde kaldıkları nazara verilmiştir. ظُلُمَاتٍ Zulümat kelimesinin nekra (elif lâmsız) gelişi de tasvir edilen karanlık tabloyu daha da kuvvetlendirmektedir.

Ayette anlatılan münafıkların zulmetleri,

-Küfür karanlığı,

-Nifak karanlığı,

-Kıyamet gününün karanlığı. Onların o gündeki hâli şöyle anlatılır:

"O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar, iman edenlere şöyle diyecekler: Bize bakın da sizin nurunuzdan alalım. Onlara: "Arkanıza dönün de nur arayın!" denilir." (Hadid, 13)

-Dalalet karanlığı,

-Allahın gadabına maruz kalma karanlığı,

-Ebedi azap karanlığı gibi zulmetlerdir.

✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin