5.Ders Bakara Sûresi 30-37

107 17 47
                                    

5. ders :

1. Cüz , 2. Sûre, 5. Sayfa
Bakara Sûresi
30 -37. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

30

وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً
"Hani Rabb'in meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife kılacağım" demişti."

Ayet, bütün insanları içine alan üçüncü bir nimeti saymaktadır. Çünkü Âdemin yaratılması ve mükerrem kılınması, Allahın Onu meleklere üstün kılıp O'na secde etmelerini emretmesi, O'nun neslini de içine alan nimetlerdir.

Melaike, melek kelimesinin çoğuludur. Bu kelimenin manalarından biri, elçiliktir. Melekler Allah ile insanlar arasında vasıtalardır. Bu durumda, onlar Allahın elçileridir veya insanlara gönderilen elçiler gibidir.

Akıl sahipleri, onların bizzat mevcut varlıklar olduğunda ittifak etmekle beraber, hakikatlerinde ihtilaf etmişlerdir.

Ekser Müslümanlar, onların latîf cisimler olup muhtelif şekillerde teşekküle kâdir olduklarını kabul ederler. Buna delil olarak da, peygamberlerin onları görmesini nazara verirler.

Hristiyanlardan bir taife şöyle der: Onlar, bedenlerden ayrılan beşerî, faziletli ruhlardır.

Felsefeciler ise, onların hakikatte nüfus-u natıkaya muhalif olarak mücerret cevherler olduğunu iddia ederler.

Meleklerin Kısımları

Melekler iki kısımdır.

Bir kısmı, Cenab-ı Hakkın marifetinde müsteğrak, başkasıyla meşguliyetten münezzeh olanlar. Cenab-ı Hak bunları muhkem kitabı olan Kur'anda şöyle vasfeder:

"Onun nezdinde olanlar O'na ibadetten ne çekinirler ve ne de yorulurlar." (Enbiya, 20)

Bunlar "illiyyûn" ve "mukarrebûn"dur.

Bir kısım melekler ise, belirlenmiş olan kader ve ilâhî kalemin yazdığı üzere, semadan arza tedbir-i umurda bulunurlar. "Onlar, Allah'ın verdiği emirlere karşı gelmezler ve ne emredilse onu yaparlar." (Tahrîm, 3) Bunlar, işlerin tedbirini gören meleklerdir. Tevalî isimli kitabımda ayrıntılarıyla ele aldığım şekliyle, bunların semavî olanları vardır, arzî olanları vardır.

Lafzın genel oluşu ve tahsis edici bir durum olmadığına göre, Cenab-ı Hakkın insanı yeryüzüne halife olarak göndereceğini bildirmesi, bütün melekleredir. Ancak, "arzdaki melekler" şeklinde görüşler de vardır.

Bundan muradın, "İblis ve onunla cinlerle muharebede beraber bulunanlar" olduğu da söylenmiştir. Bu görüşe göre, Allahu Teâlâ evvela cinleri arzda yerleştirdi, onlar ise orada fesat çıkardılar. Bunun üzerine Allah onların üzerine İblisi ve maiyetinde bazı melekleri gönderdi. Onlar da cinleri dağıttılar, adalara ve dağlara sürdüler.

Halife, başkasına halef olan ve onun yerine geçen demektir. Bundan murat Hz. Âdemdir. Çünkü O, yeryüzünde Allahın bir halifesi idi. Benzeri bir şekilde arzın imareti, insanların idaresi, nefislerinin kemâle ermesi ve onlarda emrinin uygulanması için Allahu Teâlâ her bir peygamberi halife kılmıştır. Bu, -haşa- Allahın bir vekile ihtiyacı olduğundan değil, yeryüzündeki insanların ilâhî feyzi kabul ve bir vasıta olmadan emri almakta noksanlıkları sebebiyledir. Bundan dolayıdır ki, Allahu Teâlânın "Eğer onu (Peygamberi) bir melek kılsaydık yine onu bir adam (sûretinde) yapardık ve onları düştükleri kuşkuya yine düşürürdük." (En'am, 9) buyurduğu gibi, insanlara peygamber olarak melek gönderilmemiştir.

✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin