147.Ders En'âm Sûresi 147-151

19 6 4
                                    

147. Ders :

8. Cüz, 6. Sûre, 147. Sayfa
En'âm Sûresi
147-151. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

147

فَإِن كَذَّبُوكَ فَقُل
"Eğer seni yalanladılarsa, de ki:"

رَّبُّكُمْ ذُو رَحْمَةٍ وَاسِعَةٍ
"Rabbiniz geniş rahmet sahibidir."

Yalanlamanıza mukabil size mühlet verir. Ama mühlet verilmesine aldanmayın, çünkü asla ihmal etmez.

وَلاَ يُرَدُّ بَأْسُهُ عَنِ الْقَوْمِ الْمُجْرِمِينَ
"Bununla beraber O'nun azabı mücrim kavimden geri çevrilmez."

O, itaat edenlere geniş rahmet sahibidir, mücrimlere ise şiddetli bir ceza verendir.

🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒🌒

148

سَيَقُولُ الَّذِينَ أَشْرَكُواْ
"Allah'a ortak koşanlar diyecekler ki:"

لَوْ شَاء اللّهُ مَا أَشْرَكْنَا وَلاَ آبَاؤُنَا
"Eğer Allah dileseydi, ne biz ortak koşardık, ne de babalarımız."

وَلاَ حَرَّمْنَا مِن شَيْءٍ
"Hiçbir şeyi de haram kılmazdık."

Ayet, gelecekle ilgili bir durumu haber vermektedir. Haber verilenin vukuu, Kur'anın mu'cize oluşuna delâlet eder.

Böyle demelerinden maksatları, Allah katında meşru ve O'nun rızasına muvafık bir hal üzere olduklarını söylemektir, yoksa çirkin işleri Allahın iradesiyle yaptıklarını söyleyip mazeret bildirmek değildir.

كَذَلِكَ كَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِم
"Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı."

حَتَّى ذَاقُواْ بَأْسَنَا
"Sonunda azabımızı tatmışlardı."

قُلْ هَلْ عِندَكُم مِّنْ عِلْمٍ فَتُخْرِجُوهُ لَنَا
"De ki: Yanınızda bize çıkarabileceğiniz bir bilgi mi var?"

إِن تَتَّبِعُونَ إِلاَّ الظَّنَّ
"Siz, sadece zanna uyuyorsunuz."

وَإِنْ أَنتُمْ إَلاَّ تَخْرُصُونَ
"Ve siz sadece yalan söylüyorsunuz."

Ayette, özellikle dinin usulüne dair meselelerde zanna uymaktan men edilmesine bir delil vardır.

🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙

149

قُلْ فَلِلّهِ الْحُجَّةُ الْبَالِغَةُ
"De ki: En üstün delil yalnızca Allah'ındır."

İsbat husunda gayet metin ve kuvvetli olan apaçık delil Allahındır. Elinde böyle gayet kuvvetli hücceti olan kimse, davasının sahih olduğunu isbat eder.

فَلَوْ شَاء لَهَدَاكُمْ أَجْمَعِينَ
"O, dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi."

Şayet Allah dileseydi, muvaffak kılarak ve ona sevkederek hepinize hidayet ederdi. Lakin O, bazılarınızın hidayetini, bazılarının da dalaletini diledi.

✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin