87.Ders Nisâ Sûresi 60-65

34 9 19
                                    

بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

"Allâh ve melekleri, Peygamber'e çokça salât ederler. Ey mü'minler! Siz de O'na çokça salavât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin."
صدق الله العظيم
(el-Ahzâb, 56)

اللَّهُــــــــمّے صَــــــلٌ علَےَ سيدنا مُحمَّــــــــدْ و علَےَ آل سيدن مُحمَّــــــــدْ 🌹


87. Ders :

5. Cüz, 4. Sûre, 87. Sayfa
Nisâ Sûresi
60-65. Âyet-i Kerîm'eler.

بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

اَلَمْ تَرَ
şunları görmedin mi

اِلَى الَّذ۪ينَ يَزْعُمُونَ
sanıyorlar da

اَنَّهُمْ
kendilerinin

اٰمَنُوا
inandıklarını

بِمَٓا اُنْزِلَ
indirilene

اِلَيْكَ
sana

وَمَٓا اُنْزِلَ
indirilene

مِنْ قَبْلِكَ
ve senden önce

يُر۪يدُونَ
istiyorlar

اَنْ يَتَحَاكَمُٓوا
hakem olarak başvurmak

اِلَى الطَّاغُوتِ
tağuta (o azgın şeytana)

وَقَدْ
oysa

اُمِرُٓوا
emredilmişti

اَنْ يَكْفُرُوا
inkar etmeleri

بِه۪ۜ
onu

وَيُر۪يدُ
istiyor

الشَّيْطَانُ
Şeytan da

اَنْ يُضِلَّهُمْ
onları saptırmak

ضَلَالاً
sapkınlıkla

بَع۪يداً
iyice

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُواْ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ
"Sana indirilene ve senden önce indirilene iman ettiklerini iddia edenleri görmedin mi?"

يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُواْ إِلَى الطَّاغُوتِ
"Tağut önünde muhakemeleşmek istiyorlar."

وَقَدْ أُمِرُواْ أَن يَكْفُرُواْ بِهِ
"Hâlbuki onu inkar etmekle emrolunmuşlardı."

وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُضِلَّهُمْ ضَلاَلاً بَعِيدًا
"Şeytan da onları büsbütün yoldan çıkarmak düşürmek istiyor."

Sebeb-i Nüzûl

İbnu Abbastan (رَضِىَ اللهُ عَنْه) şöyle rivayet edilir: Bir münafık ve bir Yahudi aralarında ihtilaf etti. Yahudi, meselenin halledilmesi için onu Hazreti Peygambere (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) gitmeye çağırdı, münafık ise "Ka'b Bin Eşref'e gidelim" dedi. Önce Hazreti Peygambere (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) geldiler, Hazreti Peygamber (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) Yahudi lehine hükmetti. Münafık bu hükme razı olmadı "Ömer'i hakem seçelim" dedi. Ona gittiler, Yahudi Hazreti Ömer'e (رَضِىَ اللهُ عَنْه) durumu anlattı, muhatabının Rasulullahın hükmüne razı olmadığını söyledi. Hazreti Ömer (رَضِىَ اللهُ عَنْه) münafığa "durum böyle mi?" diye sordu. O da "evet" dedi. Bunun üzerine Hazreti Ömer (رَضِىَ اللهُ عَنْهُ) "siz burada bekleyin, geliyorum" dedi. Evine girdi, kılıcını kuşandı. Ardından dışarı çıkıp münafığın boynunu uçurdu. "Allah ve Rasulünün hükmüne razı olmayan kimse hakkında ben böyle hükmederim" dedi. Bu münasebetle üstteki ayet indi. Hazreti Cebrail (عليه السلام), Peygamber Efendimize (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) "Ömer, hak ile batılın arasını ayırdı" dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ), Hazreti Ömere (رَضِىَ اللهُ عَنْه) "Faruk" lakabını verdi.

✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin