22. Ders :
2. Cüz , 2. Sûre, 22. Sayfa
Bakara Sûresi
145-153. Âyet-i Kerîm'eler.بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ
145
وَلَئِنْ أَتَيْتَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ بِكُلِّ آيَةٍ مَّا تَبِعُواْ قِبْلَتَكَ
"andolsun, kendilerine kitap verilenlere her türlü ayeti getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar."Ka'benin kıble olmasıyla alakalı olarak Sen onlara her türlü delili getirsen de Senin kıblene tâbi olmazlar.
وَمَا أَنتَ بِتَابِعٍ قِبْلَتَهُمْ
"Sen de onların kıblesine uyacak değilsin."Ayet, onların beklentilerini keser. Çünkü onlar şöyle demişlerdi: "Eğer bizim kıblemizde sebat etseydin, beklediğimiz kurtarıcımızın Sen olduğunu umardık."
Onlar "acaba döner mi?" diye bir beklentiyle ve aldatmak için böyle söylemişlerdi.
Ayette "onların kıblesi" ifadesinin müfret (tekil) olarak gelmesi, her ne kadar kıbleleri birden fazla olsa da bâtıl olmakta ve hakka muhalefette bir olmasındandır.
وَمَا بَعْضُهُم بِتَابِعٍ قِبْلَةَ بَعْضٍ
"Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar."Çünkü Yahudiler Mescid-i Aksaya, Hristiyanlar ise güneşin doğduğu cihete yöneliyorlardı. Seninle aynı kıbleyi paylaşmaları ümit edilmediği gibi, kendi aralarında ortak bir kıblede birleşmeleri de düşünülemez. Çünkü her grup kendi içinde bulunduğu duruma memnundur, taassupla bağlıdır.
وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءهُم مِّن بَعْدِ مَا جَاءكَ مِنَ الْعِلْمِ إِنَّكَ إِذَاً لَّمِنَ الظَّالِمِينَ
"Andolsun, sana ilim geldikten sonra, eğer onların hevâ'larına uyarsan, o takdirde sen de zalimlerden olursun."Ayetteki "eğer uyarsan" ifadesi, "faraza uyarsan" anlamındadır.
Ayette yedi vecihle te'kid edilmiş bir tehdid vardır.
1-Yemin için kullanılan "lam" harfinin başta yer alması.
2-Gizli yemin olması.
3-Tahkik ifade eden "inne" edatı kullanılması
4-Fiil ve isim cümlesinden meydana gelmesi.
5-Haberde "lam" harfinin gelmesi.
6-"(Faraza, onlara uysan) Sen zâlimlerden olursun" denilmesi. "Sen zâlimsin" yerine "zalimlerden olursun" denilmesi onlarla beraber olmanın zulmün her çeşidini içine alabilmesidir.
7-"Sana ilim geldikten sonra" denilmesinde,
-Bilinen hakka bir tazim,
-Onunla yetinmeye bir teşvik,
-Hevâ'ya uymaktan bir sakındırma,
-Peygamberlerden günah sudurunun son derece çirkin olduğu göstermek vardır.
146
الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَهُ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَاءهُمْ
"Kendilerine kitap verdiklerimiz onu oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚
SpiritualitéKur'ân-ı Kerîm, insanı asıl fıtratına, fabrika ayarlarına yeniden döndürür. İnsanın ruhundaki kırıkları tamir eder. ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠﻪِ ِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ وَاعْتَصِمُوا بِاللَّهِ Allah'a sımsıkı sarılın صدق الله العظيم Hacc suresi/78 **** Kitabımız...