71.Ders Âl-i İmrân Sûresi 166-173

31 9 21
                                    

71. Ders :

4. Cüz, 3. Sûre, 71. Sayfa
Âl-i İmrân Sûresi
166-173. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

وَمَا أَصَابَكُمْ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ فَبِإِذْنِ اللّهِ
"İki topluluğun (ordunun) karşılaştığı günde başınıza gelen musibet Allah'ın izniyledir."

وَلِيَعْلَمَ الْمُؤْمِنِينَ
"Bu, Allahın mü'minleri bilmesi içindi."
[166]

~¤~●~¤~





وَلْيَعْلَمَ الَّذِينَ نَافَقُواْ
"Bir de münafıklık yapanları belli etmesi için."

Böyle bir olayla Allah müminleri ve münafıkları ayıracak, böylece bunların imanı ve diğerlerinin küfrü ortaya çıkacaktır.

وَقِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْاْ قَاتِلُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَوِ ادْفَعُواْ
"Onlara (münafıklara), 'Gelin, Allah yolunda savaşın veya savunma yapın' denilmişti."

O münafıklar, ahiret için savaşmak veya en azından can ve mallarını savunmak hususunda muhayyer bırakıldılar.

Şu manaya da dikkat çekildi: Kâfirlerle savaşın veya en azından mücahitler tarafını sayıca artırmanızla düşmana karşı savunma yapın. Çünkü savaşta sayıca çokluk düşmanı korkutur, cesaretini kırar.

قَالُواْ لَوْ نَعْلَمُ قِتَالاً لاَّتَّبَعْنَاكُمْ
"Onlar, "Eğer bir savaş bilseydik, arkanızdan gelirdik" dediler."

"Savaş denilmeye değer bir durum olsa biz de size katılırdık. Ama görüyoruz ki, sizin yaptığınıza savaş denilmez. Olsa olsa göz göre göre kendini tehlikeye atmaktır" dediler.

Veya şu mana da olabilir: "Şayet biz savaşmayı bilseydik size tâbi olurduk"

Bunu, tamamen istihza yollu söylediler.

هُمْ لِلْكُفْرِ يَوْمَئِذٍ أَقْرَبُ مِنْهُمْ لِلإِيمَانِ
"Onlar o gün, imandan çok küfre yakın idiler."

Bu, onların küfrünü haber veren ilk emareler idi.

Şöyle de mana verildi: Onlar bu sözleriyle ehl-i imandan ziyade ehl-i küfre daha yakın oldular. Çünkü bu şekilde cepheden geri çekilmeleri ve bu sözleri söylemeleri müşrikleri kuvvetlendirmek ve müminleri ise desteksiz bırakmaktı.

يَقُولُونَ بِأَفْوَاهِهِم مَّا لَيْسَ فِي قُلُوبِهِمْ
"Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı söylüyorlar."

Onlar, gizlediklerinin tersini izhar ediyorlar. Kalpleri, iman hususunda dillerine uyum sağlamıyor.

Ayette, sözün dillerine nispeti bir te'kid ve tasvirdir.[1>

وَاللّهُ أَعْلَمُ بِمَا يَكْتُمُونَ
"Oysa Allah, içlerinde gizledikleri şeyi çok iyi bilmektedir."

Allah, onların gizlemiş olduğu nifakı ve yalnız kaldıklarında konuştuklarını en iyi bilendir. Allah bunları ezeli ilmiyle ayrıntılı olarak bilir. Siz ise bir kısım emarelerle mücmel olarak bilirsiniz.
[167]

~¤~●~¤~



الَّذِينَ قَالُواْ لإِخْوَانِهِمْ وَقَعَدُواْ
"Kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri için şöyle dediler:"

✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin