184. Ders :
10. Cüz, 7. Sûre, 184. Sayfa
Enfâl Sûresi
62-69. Âyet-i Kerîm'eler.بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ
62
وَإِن يُرِيدُواْ أَن يَخْدَعُوكَ فَإِنَّ حَسْبَكَ اللّهُ -
"Eğer Seni aldatmak isterlerse, şüphesiz Allah sana yeter."هُوَ الَّذِيَ أَيَّدَكَ بِنَصْرِهِ وَبِالْمُؤْمِنِينَ
"O ki, Seni yardımıyla ve mü'minlerle güçlendirdi."
63
وَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ
"Ve onların kalplerini birbiriyle ülfet ettirdi."Onlarda kavmiyetçilik vardı. En küçük bir şeyde bile za'fiyet gösterir, bir araya gelemezlerdi. Birbirlerine karşı intikam duygularıyla iki kalp bile birbiriyle ülfet etmez bir hâlde iken, Allah onların kalplerini ülfet ettirdi. Böylece hepsi yekvücut oldular, tek bir nefis haline geldiler.
Bu, Hazreti Peygambere (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) verilen mu'cize hallerden biridir.
Ayetin devamı, kalplerin telifini biraz daha açmaktadır:
لَوْ أَنفَقْتَ مَا فِي الأَرْضِ جَمِيعاً مَّا أَلَّفَتْ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ
"Yoksa yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın yine de onların kalplerini ısındıramazdın."Kendi aralarındaki düşmanlıkları öyle bir duruma gelmişti ki, imkânı olan biri onların aralarını düzeltmek için dünyanın bütün servetini harcasa, yine de bir ülfet ve ıslaha muktedir olamazdı.
وَلَكِنَّ اللّهَ أَلَّفَ بَيْنَهُمْ
"Lâkin Allah, aralarında ülfet meydana getirdi."Lakin Allah, nihayetsiz kudretiyle bu telifi yaptı, aralarında bir ülfet meydana getirdi.
Çünkü o, kalplerin de mâlikidir, onları dilediği gibi çevirir.
إِنَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
"Şüphesiz O, Azizdir, Hakîm'dir."Aziz'dir, kudreti ve galebesi tamdır, dilediği şey O'na nazlanmaz. Hakîm'dir; dilediğini nasıl yapmak gerektiğini bilir.
Denildi ki: Ayet Evs ve Hazrec hakkındadır. Aralarında sayısız şiddet olayları olmuş, bu olaylarda önde gelenleri hayatlarını kaybetmişlerdi. Allah onlara geçmişi unutturdu, İslâm ile aralarında ülfet meydana getirdi, böylece aynı safta yer aldılar, "Ensar" oldular.
64
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَسْبُكَ اللّهُ وَمَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
"Ey Peygamber! Allah Sana kâfidir, Sana tabi olan mü'minlere de."Ayete birkaç şekilde mana verilebilir:
"Ey Peygamber! Allah Sana da, Sana tâbi olan mü'minlere de yeter."
"Ey peygamber! Mü'minler Sana tâbi oldukları halde, Allah sana yeter!
"Ey peygamber! Sana Allah ve Sana tâbi olan mü'minler yeter."
Sebeb-i Nüzûl
Ayet, Bedir savaşında, çölde nazil oldu.
Denildi ki, Hazreti Peygamber (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ)'le beraber otuz üç erkek ve altı kadın müslüman vardı. Sonra Hazreti Ömer (رَضِىَ اللهُ عَنْه) de müslüman olunca bu ayet nâzil oldu. İbnu Abbas da ayetin Hazreti Ömer'in (رَضِىَ اللهُ عَنْهم) İslama girmesi münasebetiyle indiğini söyler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚
SpiritualitéKur'ân-ı Kerîm, insanı asıl fıtratına, fabrika ayarlarına yeniden döndürür. İnsanın ruhundaki kırıkları tamir eder. ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠﻪِ ِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ وَاعْتَصِمُوا بِاللَّهِ Allah'a sımsıkı sarılın صدق الله العظيم Hacc suresi/78 **** Kitabımız...