11.Ders Bakara Sûresi 77-83

67 15 28
                                    

11. Ders :

1. Cüz , 2. Sûre, 11. Sayfa
Bakara Sûresi
77-.83 Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

77

أَوَلاَ يَعْلَمُونَ أَنَّ اللّهَ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ
"Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah onların gizlediklerini de bilir, açığa vurduklarını da."

Ayetin muhatabı, münafıklar, onları kınayan Yahudiler veya her iki grup, veya onlarla beraber Allahın kitabını tahrif edenler olabilir.

Yani, Allah onların gizlediklerini de bilir, açıkladıklarını da... Böyle olunca Allah onların küfrü gizleyip imanı ilan etmelerini, Allahın kendilerine açtığı bilgileri gizlemelerini, diğerlerini açıklamalarını, ilâhî kelamı lafız ve mana olarak tahrif etmelerini de bilir.











78

وَمِنْهُمْ أُمِّيُّونَ
"Onların bir kısmı ümmîlerdir."

لاَ يَعْلَمُونَ الْكِتَابَ
"(Bunlar), kitabı bilmezler."

إِلاَّ أَمَانِيَّ
"Ancak bazı kuruntular bilirler."

Onlardan bir kısmı okuma-yazma bilmezler, dolayısıyla Tevratı mütalaa edemezler, onda olanları tahkik edemezler.

Ayette geçen "kitap" kelimesi "Tevrat" anlamında olabilir.

Emanî, ümniye kelimesinin çoğuludur. Ümniye, insanın kendi nefsinde kurduğu hayallerdir.

Yani, o ümmiler Tevratı tahrif edenlerden taklit yoluyla öğrendikleri yanlış inançlara, boş vaatlere inanırlar. Mesela, "Cennete ancak Yahudiler girecek." "Cehenneme girseler bile ancak sayılı günlerde orada kalacaklar" gibi kuruntulara kapılırlar.

وَإِنْ هُمْ إِلاَّ يَظُنُّونَ
"Onlar sadece zanda bulunurlar."

Onlar, bilgiye ulaşamamış, zan içinde olan kimselerdir. Zanda her ne kadar sahibi kesin inansa da katî olmayan bir itikad ve görüş söz konusudur. Mukallidin itikadı ve bir şüpheden dolayı haktan sapan birinin inancı böyledir.













79

فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ يَكْتُبُونَ الْكِتَابَ بِأَيْدِيهِمْ ثُمَّ يَقُولُونَ هَذَا مِنْ عِندِ اللّهِ لِيَشْتَرُواْ بِهِ
"Elleriyle Kitab'ı yazıp sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, "Bu, Allah'ın katındandır" diyenlerin vay onların hâline!"

فَوَيْلٌ لَّهُم مِّمَّا كَتَبَتْ أَيْدِيهِمْ
"Ellerinin yazdıklarından ötürü vay onların hâline!"

وَوَيْلٌ لَّهُمْ مِّمَّا يَكْسِبُونَ
"Kazandıklarından dolayı vay onların hâline!"

Onlar, kitabı ya doğrudan tahrif veya manasını yanlış te'villerle te'vil etmek sûretiyle dünya malını elde etmek istiyorlar. Bu şekilde elde ettikleri her ne kadar çok da olsa, bunun sonucu olarak kendilerine gelecek olan daimi azaba nisbetle az bir şey sayılır.













80

وَقَالُواْ لَن تَمَسَّنَا النَّارُ إِلاَّ أَيَّاماً مَّعْدُودَةً
"Bir de dediler ki: Sayılı günler dışında cehennem ateşi bize asla dokunmaz."

✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin