168.Ders A'râf Sûresi 150-155

18 7 5
                                    

168. Ders :

9. Cüz, 6. Sûre, 168. Sayfa
A'râf Sûresi
150-155. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

150

وَلَمَّا رَجَعَ مُوسَى إِلَى قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ
"Musa, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine döndüğünde şöyle dedi:"

بِئْسَمَا خَلَفْتُمُونِي مِن بَعْدِيَ
"Arkamdan bana ne kötü bir halef oldunuz!"

Hitap, buzağıya tapanlara veya Hazreti Harunla (عليه السلام) beraber mü'minlere olabilir.

Birinciye göre mana şöyledir: "Benden sonra ne kötü iş yaptınız, tuttunuz buzağı heykeline taptınız."

İkinciye göre ise mana şöyle olur: "Bana ne kötü halef oldunuz! Buzağı heykeline tapılmasına engel olamadınız!

أَعَجِلْتُمْ أَمْرَ رَبِّكُمْ
"Rabbinizin emri hususunda acele mi ettiniz?"

-Rabbinizin emrini terk edip yarım mı bıraktınız?

-Veya "Rabbinizin bana vaat etmiş olduğu kırk günü fazla bulup benim öldüğümü mü sandınız ve bazı ümmetlerin peygamberlerinden sonra dinlerini değiştirmeleri gibi siz de din mi değiştirdiniz?"

وَأَلْقَى الألْوَاحَ
"Elindeki levhaları yere attı."

Sonra din namına bir hamiyetle öfkesinin şiddeti ve onların halinden fevkalâde rahatsızlığı sebebiyle elindeki Tevrat levhalarını yere attı.

Rivayet edilir ki: Tevrat yedi levha idi, Hazreti Musa (عليه السلام) elinden Tevrat levhalarını attığında levhalardan altı tanesi kırıldı. Bunlarda her şeyin ayrıntılı ilmi vardı. Geriye sadece biri kaldı, onda da öğütler ve hükümler bulunmaktadır.

وَأَخَذَ بِرَأْسِ أَخِيهِ يَجُرُّهُ إِلَيْهِ
"Ve kardeşi Harun'u başından tutarak kendine doğru çekmeye başladı."

Hazreti Musa'nın (عليه السلام) , kardeşi Haru'nu (عليه السلام) bu şekilde saçından tutup kendisine çekmesi, O'nun buzağı heykeline tapılması meselesinde kusuru olduğunu tevehhüm etmesindendi. Hazreti Harun, Hazreti Musa'dan (عليهما السلام) üç yaş büyüktü. Daha mütehammil ve yumuşak olduğundan İsrailoğulları tarafından daha çok sevilmekteydi.

قَالَ ابْنَ أُمَّ
"Harun, "Ey anamın oğlu!" dedi."

"Ey anamın oğlu" deyişi, kendisine karşı daha rikkatli olmasını temin içindi, anne - baba bir kardeş idiler.

إِنَّ الْقَوْمَ اسْتَضْعَفُونِي
"Gerçekten bunlar beni güçsüz, etkisiz hale getirdiler."

وَكَادُواْ يَقْتُلُونَنِي
"Az daha beni öldürüyorlardı."

Hazreti Harun (عليه السلام) böyle diyerek Hazreti Musa'nın (عليه السلام) kendisi hakkında görevde kusuru olduğunu vehmetmesini ortadan kaldırdı. Yani, "Onlara engel olmak için ben elimden geleni yaptım, ama onlar bana galip geldiler, beni güçsüz bıraktılar, hatta neredeyse öldüreceklerdi."

فَلاَ تُشْمِتْ بِيَ الأعْدَاء
"Sen de bana böyle yaparak düşmanları sevindirme."

وَلاَ تَجْعَلْنِي مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
"Ve beni bu zalim kavimle bir tutma."

✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin