169.Ders A'râf Sûresi 156-159

13 4 10
                                    

169. Ders :

9. Cüz, 6. Sûre, 169. Sayfa
A'râf Sûresi
156-159. Âyet-i Kerîm'eler.

بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

156

وَاكْتُبْ لَنَا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ
"Ve bize hem bu dünyada bir iyilik yaz, hem de ahirette." Dünyada bize güzel bir geçim ve taate muvaffakiyet ver.

Ahirette de cennet ver.

إِنَّا هُدْنَا إِلَيْكَ
"Biz gerçekten Sana yöneldik."

قَالَ عَذَابِي أُصِيبُ بِهِ مَنْ أَشَاء
"Allah buyurdu: Azabımı dilediğime isabet ettiririm."

وَرَحْمَتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ
"Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır."

Rahmetim ise şu dünyada mü'min-kâfir herkesi, hatta mükellef olanı ve olmayanı kuşatmıştır.

فَسَأَكْتُبُهَا لِلَّذِينَ يَتَّقُونَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَالَّذِينَ هُم بِآيَاتِنَا يُؤْمِنُونَ
"Onu günahlardan korunanlara, zekatını verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım."

Ahirette rahmetimi, küfür ve günahlardan sakınanlara yazacağım.

Şu mana da verilebilir. "Rahmetimi, -ey İsrailoğulları-, sizden küfür ve günahlardan sakınanlar için özel bir şekilde tahsis edeceğim."

Burada zekâtın zikri, takvaya artı bir değer olması ve bir de onlara çok zor gelen bir ibadet olması yönündendir.

🌻🌻🌻🌻🌻

157

الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الرَّسُولَ النَّبِيَّ الأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوبًا عِندَهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ
"Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o resule (elçiye), o ümmî nebiye tabi olurlar."

يَأْمُرُهُم بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ عَنِ الْمُنكَرِ
"O, onlara iyiliği emreder ve kötülükten yasaklar."

Ümmi peygambere uyanlardan murat, onlardan Hazreti Muhammede (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) iman edenlerdir. Hazreti Peygamber (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ)'e "rasul" denilmesi Allaha nisbetledir, "nebi" denilmesi ise kullara nisbetledir.

Ümmi, okuma ve yazması olmayana denir. Hazreti Peygamber (صَلَّى اللهُُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ), ilmin kemâlinde olmakla beraber "ümmi" olarak vasfedilmesi, O'nun mu'cizelerindendir.

وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ
"Temiz ve hoş şeyleri onlara helâl kılar."

Daha önceden onlara haram kılınan iç yağ gibi aslında temiz olan şeyleri onlara helâl kılar.

وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَآئِثَ
"Habis şeyleri onlara haram kılar."

Kan, domuz eti, faiz ve rüşvet gibi habis şeyleri ise haram kılar.

وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلاَلَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ
"Sırtlarındaki ağır yükleri ve üzerlerindeki zincirleri onlardan alır."

✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin