66 | @profeysinil

192 21 8
                                    


2019 Yılına Damga Vuran Gizem Gerilim Hikayesi | Düşmüş Melekler Senfonisi

profeysinil


1) Bize kendinizi birkaç cümle ile anlatır mısınız?

Oldum olası bilime ilgi duymuşumdur, hayalim fizik okumaktı ama iş imkanları kısıtlı olduğu için cesaret edememiştim. Şimdi elektrik elektronik mühendisliği okuyorum, kendimle ilgili başka ne desem bilemedim. :D

2) Hikaye yazmaya nasıl başladınız? İlk hikayenizi hatırlıyor musunuz?

Nasıl yazmaya başladığımı bir önceki röportajda anlatmıştım, burada da ilk hikayemden bahsetmek istiyorum. Tam adını vermeyeyim ama kısaltması TSR, ilk kez 6. sınıftayken zihnimde yeşermeye başlayan fantastik bir kitap serisi kendisi. O zamanlar edebi anlamda kalemim çok zayıftı, TSR'yi yazarken sürekli silip başa dönmem gerekiyordu. Bu yüzden liseye başladığım sene onu yazmaya ara verip önce kurgularını çok önemsemeden çerez hikayeler yazarak edebi yeteneğimi güçlendirmeye karar vermiştim. Düşmüş Melekler Senfonisi'nin ortaya çıkışı da böylelikle oldu. Başta sadece asıl hikayemi yazmadan önce egzersiz amaçlı karaladığım bir hikayeydi ama sonra bir ağaç gibi büyüdü sıpa. :) 

3) Yazarken size ilham veren şey nedir veya nelerdir?

Okurları şaşırtmayı seviyorum, gelecek yorumları düşünmek epey motive ediyor. 

4) Wattpad'de severek okuduğunuz bir gizem/gerilim, paranormal veya korku yazarı ve takipçilerimize önerebileceğiniz bir hikayesi var mı?

Artık var. :D EsraCanlii'nin Kırmızı Anahtar aslı hikayesini okumaya başladım efenim, henüz başlardayım ama herkese öneririm. 

5) Kendi çalışmalarınızdan bizimle paylaşmak isteyeceğiniz bir alıntı var mı?

"Müsait misin?"

Eli tam da en sevdiği kitapların bulunduğu rafa uzanmışken kapı aniden savrularak açılmış ve içeri fazlaca aşina olduğu ihtiyar adamın başı uzanmıştı.

"Bilesin diye söylüyorum," dedi parmaklarını hüzünle kitapların üzerinde gezdirip vedalaşmaya çalışırken, "Modern toplumlarda o soru genellikle kapı parçalanarak açılmadan önce sorulur."İhtiyarın kaşları önce feci halde gri renkli bir tırtılı anımsatarak çatıldı. Kapıyı kasıtlı halde aralık bırakıp odanın içine doğru ilerlerken ifadesi insanda yüzüne bir yumruk atma isteği uyandıracak derecede sakin ve sevimliydi.

"Sana da merhaba."

Adamın belli ki iğneleme içerdiğini düşündüğü selamına homurdanarak yanıt verdikten sonra telefon kulübesi kitaplığının kapaklarını çarparak kapattı ve gidip kendini yatağının üzerine bıraktı. Hava şimdi iyiden iyiye kararmıştı, öyle ki ihtiyarın soru sormaya gerek duymadan gidip ışıkları yakmasına şaşırmadı. Bir süre gözlerini adama dikip ne söyleyeceğini sorgularcasına baktıktan sonra omuz silkip başını aniden beliren uyuma isteğiyle yastığına çevirdi.

"Aşağıda ağaç olduğumun farkında mısınız?!"

Aralık duran kapı ikinci ve ilkinden daha genç bir adam tarafından yeniden savrulurken kendi kendine doğuştan iflah edilmez bir odun olduğu için ağaç olmanın onun üzerinde pek de etki yaratmayacağını düşündü. Tam ağzını açıp bu ultra iğneleyici cevabı ona yöneltecekken adamın elini öne doğru uzatarak onun başlamamış konuşmasını kestiğini gördü.

"Kinaye içeren laflarını kendine sakla."

6) Neden bu türde (gizem/gerilim, paranormal veya korku) yazmayı seçtiniz?

Plot twistleri seviyorum, ondan bence. :) 

7) Hikayelerinize gelen yorumlar arasından unutamadığınız bir yorum var mı? Sizi eğlendiren, duygulandıran herhangi bir şey olabilir.

Okurlardan biri "Aras'ın en çok gerçekçi, yalansız dolansız oluşunu seviyorum" demişti. SS aldım arada açıp gülüyorum ahsjsjsks 

8) Yazdığınız türde (gizem/gerilim, paranormal veya korku) yazarken zorlandığınız anlar oluyor mu? Oluyorsa nerelerde zorlanıyorsunuz?

Her şey birbirine bağlı olduğu için bir sırrı açıklamadan önce bin kere düşünmem gerekiyor, eğer diğerleriyle çakıştığı bir nokta varsa ve bunu fark etmezsem okurlar fark ettiği zaman geri almak için çok geç olur. 

9) İyi bir gizem/gerilim, paranormal veya korku hikayesi için en önemli üç unsur nedir?

Şaşırtmaca, sakin bir başlangıç, gürültülü bir final. 

10) Bu türlerin yazarlarına ne önerirsiniz?

Okurlarla yarışa girmesinler. Bulmacayı hazırlayın ve bırakın, insanlar çözmesin diye ekstra çaba sarf etmek ya da biri cevabı bulunca mevcut cevabı değiştirmek size bir şey kazandırmaz. Son ana kadar gizemi korumak zorunda değilsiniz, bence hikayede gizemin çözüldüğü noktaya gelmeden bir süre önce okurun kendi başına çözmesine izin vermek daha mantıklı bir yaklaşım. Bırakın o tatmin hissini yaşasınlar, engel olmaya çalışırken kurguyu mahvedersiniz. Bu yüzden zamanı gelince cevaplarla vedalaşmasını bilin derim. 

11) Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Varsa nedir?

Eyyorlamam bu kadar, herkese teşekkür ederim efenim. 🤷‍♀️

RöportajlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin