Randevu

349 27 152
                                    





"Merak etme, doktor seninle daha detaylı ilgilenecektir. Benlik bir durum yoksa, sizi yalnız bırakıyorum."

"Tamam."

Clary, hızlı bir şekilde toparlanırken, gidişi de bir o kadar çabuk oldu. Yalnız kaldıkları ilk anda Magnus'a dönen Alec, kafasına takılan soruyu dile getirdi.

"Az önce neredeyse Tempest diyecektin? Bana neden onun ismini verdin?"



Magnus, duyduğu soruyla istemsizce yutkunurken bakışlarını Alec'ten kaçırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Magnus, duyduğu soruyla istemsizce yutkunurken bakışlarını Alec'ten kaçırdı. Ne diyecekti? Ne diyebilirdi? Gözlerinin içi yeniden yanmaya başladığında, neredeyse ağlamak üzere olan hali yüzünden sinirlenmeye başlıyordu. Böylesine aciz olmayı, ne zaman bırakacaktı? Resmen babası ile görüştüğü andan itibaren kendini böyle bir kalıbın içine sokmuştu. Çıkmayı başaramadığı gibi, işin daha kötüsü bunu denemeyi bile bırakmış durumdaydı. 

"Ben... Bilmiyorum sana hep Tempest dediğim için belki de alışkanlık olmuştur ya da onunla tanışmışımdır. Hatırlamıyorum."

"Onu görme ihtimalin var mı ki?"

"Bilmiyorum. Dosyalarda Magnus'un, karısını ismi de görünüyordu. Bende o dosyaları okudum. Kafam tamamen karıştı. Asmodeus Bane'i babam sandım ki, buda gerçek değilmiş. Geçmişim artık sizin elinizde... Hala da bir şeyleri tam olarak oturtamıyorum. Belki de doktorla görüşünce daha normal biri olabilirim. Bu şekilde olmak giderek daha da zor gelmeye başladı."

Bu defa göz yaşlarını kendi isteğiyle serbest bırakan Magnus, çok geçmeden Alec'in çekişiyle onun kollarının arasına sırındı. Bu durumdan nefret etse de, devam etmek zorunda olduğunu kendine hatırlatarak başını Alec'in boynuna gömdü. Her nefeste aldığı kokudan güç almak istercesine Alec'e sıkıca sarılırken, ara ara iç çekiyordu.  

"Anladım. Sanırım üstüne gitmemem daha iyi olacak, Magnus. Yine de kendini kötü hissetmeni istemiyorum. Sorgulama isteğim tamamen mesleğimden ötürü bunu biliyorsun."

"Biliyorum. Sorun etmiyorum, Alec. Sadece yine yanlış bir bilgi vererek başına iş açmak istemiyorum. Son seferde benim yüzümden..."

Alec, hızla kendini geriye çektiğinde avuç içini Magnus'un dudaklarının üzerine yerleştirdi. Kendini suçlamasını istemiyordu. 

"Bu konunun seninle hiçbir ilgisi yok. Aslında benimle de ilgisi yok. Ben sadece bir konuşma ayarladım. Dönüş yolunda ise aptal bir sürücüye denk geldim, hepsi bundan ibaret."

Innocent Poison {MALEC}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin