Kayıp Masumiyet

582 48 373
                                    



"Bebeğim."

"Lütfen... Lütfen... Bir... Bir süre yalnız kalmak istiyorum." diyen Magnus, hızla yatak odasına kaçtığında kapıyı sertçe kapattı. Sırtını kapıya yasladığında, deli gibi atan kalbini kontrol altına almaya çalışıyordu. Geride bıraktığı kalbin ise ne kadar yara aldığından haberi bile yoktu. 


Alec, öylece Magnus'un ardından bakarken kalbinin bin bir parçaya bölündüğünü hissediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alec, öylece Magnus'un ardından bakarken kalbinin bin bir parçaya bölündüğünü hissediyordu. Gözyaşları yanaklarından yavaşça süzülürken, dudakları titremeye başladı. Bir daha, bir daha asla Magnus'a yakın olamayacakları gerçeğiyle yüz yüze gelirken ne yapacağını ciddi anlamda bilmiyordu. Resmen zihni, bedeniyle birlikte buz tutarak, donmuş gibiydi. 

"Alec."

Kız kardeşinin sesiyle başını çeviren, Alec, onunda gözlerinin dolduğunu görürken, az önce yaşananlara tanıklık ettiğini anladı. Zaten anlatacak hali bile kalmamıştı, Isabelle'de soru sormadı. Sessizce abisini kollarının arasına çekti. Kendini, bedenini saran kollara teslim eden Alec, kız kardeşine sıkıca sarılırken göz yaşlarını kontrol altına almaya çalışıyordu. Bu kadar kırılgan olmak ona göre değildi. Yine de yanaklarının ıslanmasına engel olmayı başaramıyordu.

"Zamana ihtiyacınız var, Alec. Lütfen böyle yapma. Sadece bekle..."

"Ben..." diyerek susan Alec, kız kardeşinden uzaklaştığında elleriyle yanaklarını sildi. Toparlanması gerekiyordu. Duygularına bir türlü yön veremediği gibi, her bir hücresi Magnus'u hissetmek isterken, normal davranması mümkün değil gibi geliyordu. 

"Gitsem iyi olacak."

"Nereye gideceksin?"

Bir anlığına duraksayan Alec, o an ev dışında her yerde olabilirim diye düşünüyordu. Burada kaldıkça nefes alması mümkün değil gibi geliyordu. 

"Sadece... Hava almam gerek... Bir kaç saate dönerim."

Isabelle, abisinin gözlerinde gördüğü ifadeden hoşlanmazken, hala mutfaktan çıkmamış olan ortağı aklına geldi. 

"Jace'de seninle gelsin. Ne dersin? Yalnız olmanı istemiyorum."

"Lütfen, Izzy. Toparlanmak için buna ihtiyacım var. Siz, Magnus'a dikkat edin yeter."

Alec, koridorda bulunan banyoya girdiğinde, hızlıca elini yüzünü yıkadı. Sonrasında da vakit kaybetmeden evden çıktı. Kız kardeşiyle konuşmaya devam ederse, gidemeyecekmiş gibi hissediyordu.  

Innocent Poison {MALEC}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin