Dünyanın bir haber olduğu büyük bir projenin merkezinde bulunan, masum bir denek.
Hiçbir suçları yokken, ceza çekmek zorunda kalan iki ajan.
Alec ve Jace başlarına nasıl bir bela geleceğinden habersiz görevlerinini sonunda, tahmin edemeyecekleri bü...
"Dediğim gibi bana ulaşması şu an için imkansız. Seninle bir anlaşma yapabiliriz. Sana son kez güvenebilir miyim?"
Bir an için düşüncelere dalan Magnus, gerçeklerden nereye kadar kaçabileceğini düşündü. Sevdiği adamdan gerçekleri ne kadar daha saklayabilirdi? Üstelik son seferde yalanı yüzünden onunla kavga etmişken... Onun Tempest'dan farklı olduğunu bilse de benzer bir son yaşama ihtimalleri olduğunu düşünüyordu. Bunun yaşanmasına ise izin veremezdi. Her ne kadar acı verici gelse de, gerçek kimliğine dönmeli ve gerektiği noktada ondan vazgeçmeliydi.
"Güvenebilirsin."
〽〽〽
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Magnus'un bakışları hala Alec'in üzerindeyken verdiği kararı kısa bir süreliğine de olsa sorguladı. Yine de sonucu değiştirebileceği her hangi bir çıkış yolu bulamıyordu. Omuzundaki dokunuşla başını çevirdiğinde, babasının kararlı bakışlarına maruz kaldı. Bu noktadan geri dönmesi imkansızdı.
"O halde anlaşma şartlarını konuşmaya başlayalım, oğlum."
Eve geldiği ilk ana nazaran daha kararlı ve sert görünen Magnus, başını olumlu anlamda salladı. Babasının istediği anlaşmayı yapsa bile kendi şartları da olmalıydı. Bunların başında ise Alec geliyordu.
"İlk olarak Alec ile birlikte kalmak istiyorum. Bu tartışmaya açık bir konu değil."
"Ondan vazgeçmiyor musun? Hatırladıklarından sonra tam tersi olacağını düşünmüştüm."
Magnus, geriye doğru bir kaç adım atarken, kararlı bakışlarını sürdürdü. Herhangi bir açık vermek dahası geri adım atmayacağını göstermek istiyordu.
"Bunun umurunda olmadığını da söylemiştin. Tempest içinde aynı şeyi söyledin."
"Sorun Alec'i sevmen ya da onun erkek olması değil. Sonunda Tempest gibi onu kaybedecek olma ihtimalin, Magnus. Bunu kaldırabileceğine emin misin?"
Magnus, kendine düşünme fırsatı bile vermeden tok bir sesle konuşmayı sürdürdü.
"O kısımla ben ilgileneceğim. Gerekirse bir noktada onunla kendim ayrılırım. Ama şu an birlikte olmamızı istiyorum. Diğer yandan ne bileşeni, ne yaptığım araştırmaları ne de yapmam gerekenleri hatırlıyorum. O kısım zihnimde tamamen bir kara delik."
"Çalışmalarınla bir şekilde ilgilenebiliriz. Tüm notların elimde. Şu an asıl önemli olan konumuz, Alec. Onu benden uzak tutmak zorundasın. Luke ve patronları ile ben ilgileniyorum. Ama Alec, sen benden bahsetmeye devam ettiğin sürece peşimi bırakmayacak gibi görünüyor. Gerçi bırakması için bir yöntem biliyorum."
