Dünyanın bir haber olduğu büyük bir projenin merkezinde bulunan, masum bir denek.
Hiçbir suçları yokken, ceza çekmek zorunda kalan iki ajan.
Alec ve Jace başlarına nasıl bir bela geleceğinden habersiz görevlerinini sonunda, tahmin edemeyecekleri bü...
Alec, sonunda rahat bir nefes aldığında, birlikte odadan çıktılar. Underhill, oturma odasına geçerken, oda eşyalarını alarak evden ayrıldı. O an için Magnus ile yüz yüze gelmek istemişti. Otoparka indiğinde, kullanamadığı arabasına bakarak derin bir iç çekti. Sonrasında da, Isabelle'in siyah motoruna el koydu. Şu halde taksicilerle uğraşmak kesinlikle istemiyordu.
〽〽〽
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alec'in gidişiyle oturma odasına geçen Underhill, Magnus'un yanına oturdu. Adam neşeli bir animasyon filmi izliyor gibi görünse de, yüzündeki hüzün olduğu gibi okunuyordu. Underhill, onu nasıl neşelendireceğini düşünürken, sessizliğini koruyarak televizyon ekranına bakmaya başladı. Kısa süre içinde de, Magnus'un bakışlarının kendisine çevrildiğini gördü.
"Alec gitti mi?"
"Evet, Magnus. Gitti."
Magnus'un hüznünün daha da arttığı fark eden Underhill, canı sıkılmış bir şekilde elini havaya kaldırdı. Adamın saçlarına yerleştirdiği eliyle, gördüğü ilk tepki Magnus'un irkilmesiyle sonuçlandı. Ama sonrasında sakin davrandığını fark eden Underhill, yavaşça adamın yumuşak saçlarını okşadı. Ona sevecenlikle yaklaşıyor olsa da, bir yandan da onun hareketlerini inceliyordu. Mesleği gereği okuduğu duygulardan hoşlanmayan, Underhill elini çekerek Magnus'tan uzaklaştı. Alec'in ardından mutlu olamayacakmış gibi görünüyordu ve bu durum canını sıkıyordu.
"Başka bir şey yapmak ister misin?"
"Ne gibi?"
Bir süre düşünen Underhill'in bakışları kütüphanedeki kitaplara takıldı. Geldiğinden beri konuşmasının daha düzgün olduğunu fark ettiğinden, okumayı geliştirdiğini düşündü.
"O halde animasyon dışından gerçek bir film izlemek ister misin?"
Magnus, bir süre düşünür gibi göründükten sonra, başını aşağı yukarı salladı. Underhill, konuşması düzelmişken onun bu davranışını, yaşadığı üzüntüye verdi. Ardından gülümseyerek ayağa kalkıp, televizyon ünitesinin yanındaki raflara göz attı. Isabelle ve Alec'in film koleksiyonunu incelerken, buldukları yüzünden gözlerini devirdi.
