Dünyanın bir haber olduğu büyük bir projenin merkezinde bulunan, masum bir denek.
Hiçbir suçları yokken, ceza çekmek zorunda kalan iki ajan.
Alec ve Jace başlarına nasıl bir bela geleceğinden habersiz görevlerinini sonunda, tahmin edemeyecekleri bü...
Magnus, duyduğu son kelimelerle Alec'in cevabını duymayı bekledi. Ama herhangi bir konuşma duyamazken, gözleri dolmaya başlamıştı. Eve gelen her kadını ve erkeği düşünürken, Alec'in sözlerini hatırladı. O utanmaz biriydi. Ona sahip olan ve öpen bir sürü kişi vardı. Sevgili olduklarını bilse de, içini saran huzursuzlukla koltuğa oturmak için yürüdü. O sırada yere saçılmış dosyalar gözüne takıldığında, sayfaları toplamaya başladı.
Kağıtların ardından eline geçen fotoğrafa dikkatlice baktığında, kanlar içindeki bedenini gördü. Bir kaç saniye içinde zihninde şimşekler çakarken, hissettiği acıyla çığlık attı. Sonrasıysa yoktu. Benliği tamamen kendini kaybetmişti.
〽〽〽
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alec, seri adımlarla çalışma masasının arkasında bulunan sandalyesine doğru yürürken, can sıkıntısını iliklerine kadar hissediyordu. Luke, kapıyı kilitlemek için hareketlendiğinde, sessizce yerine oturdu.
Luke'un bakışları, bulundukları konum, deja vu etkisi yaşamasına sebep oluyordu. Buna karşılık can sıkıntısı katlanarak artarken, elleriyle saçlarını karıştırdı. Bu filme kaç kere maruz kalmıştı? Alec, bir noktadan sonra saymayı bıraktığı için sayısını kestiremiyordu.
Her şeye rağmense yaşananlar, olduğu gibi tekrarlanmaya devam ediyordu. Öfkeli bir Luke, suçlu bir Alec ve bir seri nasihate eşlik eden öfke dolu kelimeler... Sonları bile belirli birkaç noktanın değişikliğe uğramasına rağmen aynı kalmaya devam ediyordu. Alec, kendini haklı gösterecek bir kaç saçma düşünceye sığınıyor ve sonrasında aldığı cezayı sessizce kabul ediyordu.
Şimdiyse, yaşananlar geçmiş suçlarından çok daha farklıydı. Bu kez bir yalana sığınma gereği hissetmiyordu. Her şeyi olduğu gibi anlatabilirdi. Çünkü bu kez ortada bir suç olduğunu bile düşünmüyordu. Bu yüzden de Luke'un öfke dolu kelimelerini dinledikten sonra kendini rahatlıkla açıklayabilirdi. Gerçi kendi içinde böyle bir karar alsa bile, Luke'un öfkesine karşı sessiz kalması fazlasıyla zor olacaktı.
"Sen aklını mı kaçırdın, Alec!? Magnus senin görevin ve sen... Sen onunla yatıyorsun. Ah... Aslında neden şaşırıyorum ki... Bu daha önce de başımıza geldi. Ama bu sefer... Bu sefer farklı olacağını düşünmüştüm. Magnus'un çocuk gibi olduğunu, Clary'den biliyorum. Yine de sen..."
