Uyan, kedicik.

896 86 143
                                    

Geri döndüm. Bu bölüm diğer bölümlerden kısa oldu ama şimdilik idare edin. Sonraki bölüm için aklımda güzel fikirler var.


"Deneyimiz başlasın."

Alec, onu durdurmak için yalvarmak istese de, dudaklarını örten plastik madde buna izin vermedi. Çok geçmeden de boynuna batıran iğneyle tüm bedeninden, elektrik akımı geçti. Damarları sanki teker teker patlıyor, kan derisinin altında öylece dağılıyordu. Görüşü tekrar bozulurken, gördüğü son şey Magnus'un eline aldığı neşterle göğsünde bir kesik açması oldu. 

Alec, göğsünde hissettiği dayanılmaz acıyla gözlerini aralarken, nefes alamıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alec, göğsünde hissettiği dayanılmaz acıyla gözlerini aralarken, nefes alamıyordu. Ciğerleri alarm vermişcesine göğüs kafesine baskı uygularken, bedeni tir tir titriyordu. Zihni, kabusu ile gerçeklik arasında gidip gelirken, odasının tavanına öylece bakmaya başladı. Bedeni kısmi felç geçirmiş gibiydi. Titreşimleri hissediyor olmasına rağmen, kendi isteğiyle hareket etmeyi, istese de başaramıyordu. Sakinleşmesi gerekiyordu. Ama aldığı sık nefesler ve kalp atışlarındaki hız bunun mümkün olmayacağını gösteriyordu. 

Başını hafifçe eğmeyi başaran Alec, burnuna dolan kokuya odaklandı. Magnus, olanlardan  habersiz, en masum haliyle göğsünde uyumaya devam ediyordu. Alec, burnuna ulaşan misk kokuya ve Magnus'un yüzüne odaklanarak daha sakin nefesler almaya çalıştı. Her ne kadar sinir hastası bir kişiliği olsa da, soğukkanlı olması gereken bir mesleğe de sahipti. Bu yüzdende de, doktorundan, daha önce öğrendiği, sakinleştirme yöntemlerini sessizce uygulamaya başladı. 

Kabuslarındaki korkunç canavarın, masum yüzüne bakarak rahatlamak son derece tuhaf olsa da, bir süre sonra nefes alış verişi normal seyrine döndü. Bedeni hareket işlevini yavaşça geri kazanırken, ilk iş olarak Magnus'u üzerinden itmeyi düşündü. Aslında gördüğü görüntüler yüzünden ona çok daha fazla şey yapmak istiyordu. Yine de kendi kabuslarıyla onu cezalandırmanın eline geçireceği bir şeyde yoktu. Üstelik içten içe ona zarar vermekte istemiyordu.

"Magnus."

Saçlarına dokunarak adamın adını söylese de, Magnus'un yaptığı tek şey mırıldanarak göğsüne daha fazla yerleşmek oldu. Onun bu hareketlerini kediye benzeten Alec, yaşadığı dehşet anlara inat, adamın saçlarını daha fazla karıştırdı. Onun bu dokunuştan hoşlandığını çok iyi biliyordu. 

"Uyan, kedicik. Yoksa seni üzerimden atarım."

Magnus, çıkardığı mırıltılarla başını yukarıya kaldırırken, bir elini yumruk yaparak sağ gözünü kaşıdı. 

Innocent Poison {MALEC}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin