Kişisel İhtiyaçlar

852 91 163
                                    

"Sakin ol bir yere gitmiyorum." dediğinde ifadesini değiştirmeden gülümsedi. Adam elini bir süre sonra, gevşetirken sonunda uzaklaşan Alec, yeniden sandalyeye oturdu. Odayı kaplayan garip sessizliğin içinde birbirlerine bakarlarken, Alec ne diyeceğini bile bilmiyordu. İşin aslı konuşsa bile, ondan herhangi bir cevapta alması mümkün değildi.

Alec, ondan çok kendi kendine konuşur gibi, "Ben seninle ne yapacağım?" dediğinde adamdan aldığı tek tepki yine gülümseme oldu. 

〽〽〽

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sessizlik Alec'in canını sıkmaya başlamıştı. Diğer yandan adam bir saniye olsun bakışlarını üzerinden çekmiyordu. Buda Alec'in yerinde rahatsızlıkla kıpırdanmasına sebep oluyordu. Aklından geçenleri anlaması ise neredeyse imkansızdı. Dakikalar sonra kapıdan, elinde yemek tepsisiyle gelen hastane görevlisi, sessizliği bir nebze de olsa bozdu. 

Görevli yatağa yaklaşırken, Alec, adamın rahatsızlığını görerek ayağa kalktı. Tamda beklediği gibi, hasta yatağındaki adam endişeyle elini kavramıştı. Görevlide, bunu fark ederek gerilerken, "Doktor yemek yemesi gerektiğini söyledi." diyerek açıklama yaptı. 

"Sorun yok, yemeği bırakabilirsin."

Görevli yatağın kenarında bulunan düzeneği ayarlayarak tepsiyi üzerine yerleştirdi. Ardından da hızlıca odadan çıkmıştı. Alec ise kapının kapanmasıyla, bir yemeğe birde yataktaki adama bakıyordu. 

"Kendin yiyemezsin öyle değil mi?" diyerek sıkkın bir nefes aldığında, "En azından beni anlasan çok güzel olurdu." dediğinde konuşmasını bitirdi. 

Sonuçta kendi kendine konuşmaktan farksız bir durumdaydı. Adamın elinden, elini kurtardığında çatala uzandı. Patatesli yemeği, küçük küçük parçalar halinde adama uzattı. Şu an resmen bebek bakıcılığı yapıyordu. Ağzını açmayan adama göz devirerek ağzını açtığında, adamın onu taklit etmesiyle yemeğini yedirmeye başladı. Çiğnemeye başladığı yemeği hızla yuttuğunda, tadını sevmiş olacak ki, hemen ağzını tekrar açmıştı. 

Bir tabak yemeği, ekmek parçaları eşliğinde tamamen bitirdiğinde, Alec kapalı kutudaki meyveli jöleye uzandı. Onun içinde küçük bir kaçık bırakmışlardı. Jölenin kokusundan hoşlanmayan Alec, onuda adama uzattığında, adam ağzına aldığı jöle ile memnun mırıltılar çıkartmaya başladı. Kısa süre sonrada biten jöle ile sorunlar başlamıştı. Daha fazla tatlı istediğini göstermek istercesine boş kabı gösteren adama, Alec, "Başka jöle yok." dedi. 

Adam ise yine konuşmaya çalışmak yerine ağlamaya başlamıştı. 

"Hadi ama ağlama. Alt tarafı lanet bir jöle... Buradan çıktığımızda, buz dolabımı istediğin yiyeceklerle doldurmam gerekecek sanırım. Oluşturduğun bu gürültüye başka türlü katlanmam mümkün değil."

Innocent Poison {MALEC}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin