Terapi

239 23 89
                                    


Uzun bir aradan sonra bebeğimiz geldi. Umarım özleyenleriniz vardır. 

Keyifli okumalar.♥


Bu kez Magnus, Alec'i öptüğünde hemşirenin gösterdiği odaya doğru yürümeye başladı. Alec ise çoktan eline aldığı telefonla Luke'un numarasını arıyordu. Ona bir dizi küfür edecek duruma gelmişti.

Magnus içeriye girdiğinde fazlasıyla sıradan görünen odada tek başına olmanın verdiği tedirginliği yaşadı. Hemen sonrada onu asıl rahatsız eden kaynakla göz göze geldi.

"Görüşmeyeli nasılsın, Magnus."

"Baba!"

Magnus, şaşkınlığını hiçbir şekilde gizleyemezken, yaşadığı tedirginlik duygusuyla yutkundu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Magnus, şaşkınlığını hiçbir şekilde gizleyemezken, yaşadığı tedirginlik duygusuyla yutkundu. Odaya girmeden önce, önüne geçemediği duyguları katlanarak artarken, olacaklardan korkuyordu. Babası yüzündeki eğlenen ifadeyle aralarında bulunan mesafeyi kapattığında, sağ elini şefkat gösterir gibi yanağına yerleştirdi. Avuç içinin yanağına teması, Magnus'un tüm sinir hücrelerini harekete geçirirken, istemsiz bir şekilde titriyordu. 

"Şaşkın bakışlarına bir türlü alışamıyorum, Magnus. Geçmişte seni şaşırtmak bu kadar kolay değildi. Yine de bu, eğlenceli olmadığı anlamına gelmiyor."

Geriye doğru attığı adımla, babasıyla arasına mesafe koyan, Magnus, ayakta bile duramayacağını hissediyordu. Hemen arkasında duran koltuğa oturduğunda, kontrolsüzce artan nefes alışları yüzünden göğsü ağrımaya başladı. Babasını görmek ona kesinlikle iyi gelmiyordu. 

Kalbi, göğüs kafesini delip geçmeye kararlı gibi görünürken, gözleri kararmaya başladı. Odaya giren adamları bile hayal meyal fark ederken, başı dönüyordu. Hemen arkasından oluşan uğultu seslerine hiçbir anlam veremezken, koluna batırılan iğneyle acıyla kasıldı. 

Oturduğu koltukta resmen daha da küçüldüğünü hisseden Magnus, yavaş yavaş normale dönen nefes alışlarıyla öksürmeye başladı. Babasının ona uzattığı suyu alıp almamak konusunda tereddüt etse de, kuruyan boğazının o suya ihtiyacı vardı. Aslında bir an düşündüğünde babasının da kendisine ihtiyacı olduğunu biliyordu. Bu yüzden en azından ona, bir şey yapmazdı. 

Sudan büyük yudumlar alarak ihtiyacını gideren Magnus, yanında oturan babasına baktı. Az önce başına üşüşen adamlar ise hala karşılarında duruyorlardı. Şu an onların üstlerine baktığından, beyaz önlükleriyle ve yaka kartlarıyla doktor olduklarını anca anlayabildi.

Innocent Poison {MALEC}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin