Asmodeus Bane

351 34 137
                                    

Uzun bir aradan sonra bu hikayeme dönüş yapabildim. Bakalım yeni gelişmeleri nasıl bulacaksınız. 


Keyifli okumalar :)


Evden çıkacağı sırada ise çalan telefonla duran Magnus, koridora doğru yürüdü. Neredeyse çaldığına hiç tanık olmadığı ev telefonuna uzanırken, korkuyla kulağına götürdü.

"Alo?"

"Sesini duymak ne güzel, oğlum."


Magnus, duyduğu sese tepki bile veremezken, öylece ayakta duruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Magnus, duyduğu sese tepki bile veremezken, öylece ayakta duruyordu. İçten içeyse sanki bedeninin çalışmasını sağlayan şalterleri atmış gibiydi. Tek bir etkiyle sistemi tamamen çökmüştü. 

Hareket edemiyordu. 

Konuşamıyordu. 

Nefes alamıyordu. 

Boğazına oturan yumruyla istemsizce yutkunurken, öksürerek normale dönmesi gerekiyordu. Ama o, şu an bunu bile yapacak durumda değildi. Kendini toparlamayı bir türlü başaramıyordu. 

"Magnus... Hala orada mısın?"

Aynı sesi tekrar duymak bedenini harekete geçirdiğinde verdiği ilk tepki öksürmeye başlamak oldu. Bir kaç öksürmeden sonra sıklaşan nefesinin ardından, telefonu tutan eli kasılmaya başladı. Sıkı sıkı kavradığı ahize yüzünden parmak boğumlarını uyuşmuştu. Ama hala tek bir kelimenin bile dudaklarından dökülmesini sağlayamıyordu. 

"Hadi ama oğlum... Çıkardığın sesleri duyabiliyorum. Konuşmaya başla."

"Sen..."

Öksürüğü yüzünden konuşmaya devam edemeyen Magnus derin derin nefesler aldı. Bir şekilde düzelmesi gerekiyordu. Sadece bunu henüz başarılı olamıyordu. 

"Daha fazlasını yapabilirsin, Magnus. Seni bu kadar zayıf bir kişilikte yetiştirmedim."

Babasının alaycı tavrıyla bir anda öfkeyle dolan Magnus, kontrolsüz bir şekilde bağırmaya başladı. Öfke bedeninin ihtiyacı olduğu yegane duygu gibiydi.

"Sen... Nasıl oluyor da burayı arayabiliyorsun?"

"Sonunda düzgün bir şekilde sesini duyabildim. Bu da bir gelişme..."

Asmodeus'un konuşmasını sözüyle kesen Magnus, öfkeden deliye dönmüş bir haldeydi. Zihninde onunla ilgili beliren her yeni görüntü, sinirlerini daha fazla geriyordu.   

"Söyle bana bu numara..."

Magnus, aklına gelen gerçeklerle tekrar yutkunurken sustu. Kalbinin acıdığını hissediyordu. Şu an Alec'in evindeydi. O bir ajandı. Babasının bu numarayı bulması bu kadar kolay olmamalıydı. Bulabilmesinin altında yatan nedenlerse, korkudan aklını kaçırmasına sebep olacak türdendi.  

Innocent Poison {MALEC}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin