Işık

278 24 93
                                    


♥Şarkıyı kesinlikle dinlemelisiniz ♥

Perilerin ardından bebeğime dönüş yapabildim. İkili arasındaki vedayı bildiğiniz için bölümün ilk kısmının tutkulu olduğunu bildirmek istiyorum. Okumak istemeyenler ikinci kısma geçebilirler. 

Keyifli okumalar ♥


"Bakalım sen bana ne kadar süre dayanacaksın."

Alec, duyduğu kelimelerle kendini tutamayıp, kahkahalar atarken onu kendine mümkünmüş gibi çekerken sıkıca sardı.

"O zaman bekleyeceğim, kedicik. Gerçi kaplana çokta dayanamadığımı biliyoruz."

Magnus, giderek mayışan bedeniyle, Alec'in boynunu öptüğünde gözlerinin kapattı.

"Kaplanın seni yiyecek." diye mırıldanırken uykuya daldı. 



Magnus üzerinde olduğu çıplak göğse daha da sokulurken, yavaş yavaş uyanmaya başlıyordu. Gecenin aksine kabus görmediği için fazlasıyla mutluydu. Geçmişini kafaya taktıkça daha fazla kabusun peşine takılacağını biliyordu. Bu yüzden de mutluluğun onun için tek karşılığı olan Alec'e bakmak için doğruldu. Güzel yüzüne bakmak bile midesinde kelebeklerin uçuşmasına sebep oluyordu. Alec ise hala uykunun derinliklerine gömülü haldeydi.

Yana doğru dönen Magnus'un yavaş hareketi kalçasındaki sızıyı hissetmesini sağladığında, acıdan çok mutluluğa odaklanmış şekilde gülümsedi. Tatlı sızının zevkin arta kalanı olduğunu biliyordu. Daha da önemlisi dün gece kendisine verdiği sözü net bir şekilde hatırlıyordu.

Cehennemi yaşamadan önce, Alec'in cennetinde mutlu olmaya devam edecekti. Toplayabildiği kadar mutluluğun ona güç vereceğini düşünüyordu. Hatta bu konuda emindi. Laboratuvarda aklını kaybetmemek adına, odaklanacağı güzel anılar her şeyden önemliydi. 

Bir eliyle Alec'in yanağını sevgiyle okşarken, onun uykulu mırıltısının ardından arkasına dönmesini izledi. Bunun kendisini durdurmayacağını bilerek Alec'e arkadan sarılan Magnus, dudaklarını ensesine gömdü. Küçük küçük öpücükleri boynunun her tarafına ulaşırken, kulaklarına ulaşan sesle gülümsedi. 



"Uyanmak istemiyorum."

Magnus ona cevap vermek yerine çıplak bedenine daha fazla dokunurken, göğsünde gezinen eli yavaşça aşağı doğru kaydı. Erkekliğinde parmak uçlarını gezdirmeye başladığında, hemen önünde duran boyna hafifçe dişlerini geçirdi. Alec, ani gelen hareketlerle kasılırken sessizce inledi. 

"Magnus... Rahat dur... Uyumak istiyorum."

Hafif kıkırtılar eşliğinde Alec'in kulak memesini ağzına alan Magnus, yavaşça emerken, elinin hareketini hızlandırdı. Artık avuçladığı erkekliğin yavaş yavaş uyanışa geçtiğini hissediyordu. Tek sorun, Alec'in hala uyanmamak konusunda inatçı olmasıydı. 

"Durmayacağımı biliyorsun, sevgilim. Uyanman gerekiyor."

"Magnus... Dur..."

Alec, gözleri yarı kapalı bir şekilde erkekliğini kavrayan eli tutarak kendisinden uzaklaştırdı. Yatakta sırt üstü pozisyona geçtiğinde, Magnus bu anı bekliyormuş gibi hızla üzerine uzandı. Yüzleri birbirine fazlasıyla yakınken, nefesini dudaklarına üflüyordu. Alec, elini Magnus'un yanağına yerleştirdiğinde, yarım bir şekilde gülümsedi.

Innocent Poison {MALEC}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin