〽〽〽
Alec, hızla yataktan kalktığında, Isabelle'e ait kitaplığa doğru yürüdü. Önce gözüne çocuk kitapları takılsa da, gün içinde olanlardan sonra ona bir roman vermeye karar verdi. En azından insan ilişkilerini okuyacağı romanlardan daha iyi anlayabilirdi. Izzy'e ait olmayanlardan bir tanesini özellikle seçerek Magnus'a verdi. Kız kardeşinin romanlarındaki aşklar, Magnus'un seviyesine göre değildi. Onu odada yalnız bırakırken, bir kaç saatini bir kaç saatini dosyalarla öldürmek için hazırdı.
〽〽〽
Çalışma odasında, Clary'nin bıraktığı dosya yığınına göz deviren Alec, bilgisayarını alarak sandalyesine oturdu. Kendi yaptığı bir kaç günlük araştırmanın sonuçlarıyla, dosyadaki bilgileri karşılaştırmak istiyordu. Magnus hakkında, bilinmeyen çok fazla detay bulunuyordu. Dahası, hala kafasına takılan ve Harry sayesinde kısmen çözülen durumlara bir anlam veremiyordu.
Gördüğü hayallerin, kabusların normal olmadığından emindi. Yine de şimdilik, Clary'nin sözlerini hatırlayarak bu konuyu düşünmemeye çalıştı. Henüz başkalarıyla konuşmaya hazır olduğunu da sanmıyordu.
Bilgisayarının başlatma düğmesine bastıktan sonra, kalın dosyayı önüne aldı. Mavi kapağını açtığında, karşısına çıkan ilk manzara uzun bir listeydi. Magnus'un, nasıl bulunduğu, bedeninde hangi bölgelerde hasar olduğu tek tek not edilmişti. Alec, uzayıp giden listeyi okurken hem öfkelenmiş, hemde düşüncelere dalmıştı. Hala aklı almıyordu.
O binanın içinde, karanlığın ve yıkıntıların arasında Magnus'u normal yollarla bulmuş olması kesinlikle imkansızdı. Yardım sesini duymasa onun varlığını hiç bir şekilde bilemezdi. Tamda bu sebeple sesi duyduğuna yüzde yüz emindi. Binada yalnız oldukları da kayıtlara geçmişken, ikinci kişinin Magnus dışında başkası olma olasılığı da yoktu. Tek sorun onca yaraya rağmen nasıl konuşmuş olduğuydu. Tabi birde kayıp olan bir başka ceset vardı. Mafya lideri, Alec'in düşüncelerinin aksine hala kayıp olarak belirtiliyordu. O ise adamın öldüğünü gözleriyle görmüştü.
Alec, can sıkıntısı eşliğinde diğer sayfaya geçerken, olay yeri inceleme raporuna eklenmiş resimlere göz attı. O an dikkatini çeken şeyle aniden afallarken, resmen gözleri seğirdi. Magnus'u bulduğu yerle, olay yerinin resimleri kesinlikle birbirine benzemiyordu. Gerçi, etrafın karanlık oluşu hatırladığı görüntülere inanmasını da güçleştiren bir detaydı.
Yine de bir şeyler, Alec'e hiç bir şekilde doğru gelmiyordu. İşin kötü kısmıysa bu durumu nasıl açıklayacağını bilmiyor olmasıydı. Başkalarına görünmeyen şeylerin, olurluğunu iddia etmenin Alec'e tek faydası, onu bir psikologla yüz yüze getirmek olurdu. Daha da kötüsü, Luke tarafından bir akıl hastanesine sürükleneceği gerçeğiydi. Zaten patronu onu yeterince saf dışı bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Innocent Poison {MALEC}
FanfictionDünyanın bir haber olduğu büyük bir projenin merkezinde bulunan, masum bir denek. Hiçbir suçları yokken, ceza çekmek zorunda kalan iki ajan. Alec ve Jace başlarına nasıl bir bela geleceğinden habersiz görevlerinini sonunda, tahmin edemeyecekleri bü...